Galeri
İletişim Bilgileri:

Alacaatlı Mahallesi Park Caddesi 15/1 Çayyolu/Çankaya ANKARA

0312 353 59 59

hello@tintmimarlik.com

Bizi Takip Edin

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Geleceği

Sürdürülebilir kentsel tasarım, şehirlerin dinamik ihtiyaçlarına uyum sağlayarak çevresel etkileri en aza indirmeyi ve sosyal yaşamı geliştirmeyi amaçlayan önemli bir kavramdır. Bu makalede, sürdürülebilir kentsel tasarımın geleceği üzerine daha derin bir bakış sunulacak.

Ayrıca okuyun: Çatı Çeşitleri ve Özellikleri

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Temel İlkeleri

Sürdürülebilir kentsel tasarım, bir bölgenin planlama, inşa ve yönetim süreçlerinde çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyen bir yaklaşımdır. Bu temel ilkeler, sürdürülebilir kentsel tasarımın ana omurgasını oluşturur.

Çevresel sürdürülebilirlik

Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların verimli kullanımı, atık yönetimi, enerji tasarrufu ve yeşil alanların korunması üzerinde odaklanır. Bu ilke, enerji verimli binaların tasarımı, atık geri dönüşüm sistemleri ve doğal ekosistemleri koruma stratejileri çevresel sürdürülebilirliği artırır.

Sosyal katılım

Sosyal katılım ilkesi, toplumun planlama süreçlerine aktif bir şekilde dahil edilmesini vurgular. Bu, çeşitli toplumsal grupların ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak için çeşitli platformlarda toplumun katılımını içerir. Adil ve kapsayıcı bir şehir, bu sosyal katılım ilkelerine dayanır.

Ekonomik dayanıklılık

Ekonomik dayanıklılık, şehir ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacını taşır. Yerel iş olanaklarının yaratılması, sürdürülebilir üretim süreçlerinin teşvik edilmesi ve gelir eşitsizliğinin azaltılması bu ilkenin temelini oluşturur. Aynı zamanda, yerel işletmelerin desteklenmesi, ekonomik çeşitliliği artırabilir.

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Önemi ve Avantajları

Sürdürülebilir kentsel tasarımın önemi, çevresel avantajlar, insan sağlığına katkı ve ekonomik getirilere dayanmaktadır.

Çevresel avantajlar

Çevresel avantajlar, sürdürülebilir tasarımın en belirgin avantajlarından biridir. Doğal kaynakların etkin kullanımı, enerji verimliliği ve atık yönetimi sayesinde şehirler, çevrelerine daha az zarar verebilir ve ekosistemleri koruyabilir.

İnsan sağlığına katkı

Yeşil alanların artırılması, temiz enerjinin kullanımı ve sürdürülebilir ulaşım seçenekleri, şehir sakinlerinin fiziksel ve zihinsel sağlığını olumlu yönde etkiler. Yürüyüş yolları, bisiklet parkurları ve doğal peyzajlar, insanların aktif bir yaşam sürmelerine olanak tanır.

Ekonomik getiriler

Sürdürülebilir kentsel tasarım, yeşil enerji sektörü, çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir üretim süreçleri ile ekonomik fırsatları artırabilir. Yenilenebilir enerji projeleri ve çevre dostu işletmelerin desteklenmesi, şehir ekonomilerini güçlendirir.

Gelecekte Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Yönleri

Sürdürülebilir kentsel tasarımın gelecekteki yönleri, teknolojik gelişmeler, toplum katılımının artması ve çevre dostu altyapı projeleri ile şekillenebilir.

Akıllı şehirler ve teknolojik entegrasyon

Gelecekte, akıllı şehirlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, teknolojinin kentsel tasarıma daha fazla entegre edilmesi beklenir. Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka ve büyük veri analizi gibi teknolojiler, şehirlerin daha etkili yönetilmesine ve hizmet sunmalarına olanak tanır.

Yeşil altyapı ve Biyo-Filtrasyon sistemleri

Çevresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, gelecekte daha fazla yeşil altyapı ve biyo-filtrasyon sistemleri görülebilir. Bu sistemler, yağmur suyu toplama, bitki örtüsü ve su filtreleme gibi işlevleri üstlenerek şehirlerin çevresel etkilerini azaltabilir.

Toplum katılımının artması

Gelecekteki projelerde, toplum katılımının daha fazla vurgulanması bekleniyor. Karar alma süreçlerine şeffaflık ve toplumun görüşlerine daha fazla yer verme, projelerin başarısını artırabilir. Eğitim programları, dijital platformlar ve yerel topluluk etkinlikleri aracılığıyla toplumun tasarım süreçlerine katılımı artırılabilir.

Erişilebilirlik ve ulaşım planlaması

Gelecekteki sürdürülebilir kentsel tasarım, ulaşım planlaması ve erişilebilirlik konularına daha fazla odaklanabilir. Akıllı ulaşım sistemleri, bisiklet yolları, yaya dostu bölgeler ve toplu taşıma ağlarının geliştirilmesi, şehir içi ulaşımın daha sürdürülebilir ve etkili hale getirilmesini sağlayabilir.

Dijital planlama ve veri analitiği

Gelecekteki kentsel tasarım projelerinde dijital planlama ve veri analitiği, şehirlerin daha iyi yönetilmesi ve planlanması için kritik olabilir. Büyük veri analizi, sensör teknolojileri ve dijital haritalar kullanılarak şehirlerin altyapısı daha verimli bir şekilde tasarlanabilir.

İklim değişikliği adaptasyonu

İklim değişikliği adaptasyonu, gelecekteki sürdürülebilir kentsel tasarımın ayrılmaz bir parçası olabilir. Şehirler, iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarına karşı dayanıklı altyapılar geliştirebilir. Su yönetimi, enerji altyapısı ve yeşil alanların iklim değişikliği etkilerine uyumlu hale getirilmesi, şehirlerin sürdürülebilirliğini artırabilir.

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Küresel Etkileri

Sürdürülebilir kentsel tasarım, sadece yerel değil, aynı zamanda küresel düzeyde de önemli etkilere sahiptir.

Küresel iklim değişikliği ile mücadele

Sürdürülebilir kentsel tasarım, karbon salınımını azaltmaya ve şehirlerin iklim değişikliğiyle mücadelede etkin bir rol oynamaya odaklanır. Yeşil enerji kullanımı, enerji verimliliği ve sürdürülebilir ulaşım sistemleri, küresel iklim değişikliği ile mücadelede şehirlerin öncü olmalarını sağlar.

Biyo-çeşitliliğin korunması

Sürdürülebilir kentsel tasarım, doğal alanların korunması ve yeşil alanların artırılması yoluyla biyo-çeşitliliği destekler. Şehirler, ekosistemleri koruyarak, tür kayıplarını azaltabilir ve biyo-çeşitliliği sürdürülebilir bir şekilde koruyabilir.

Küresel kaynak kullanımı ve adaleti

Sürdürülebilir kentsel tasarım, küresel kaynakların etkin kullanımını teşvik eder. Bu, doğal kaynakların adil bir şekilde paylaşılması ve kullanılması anlamına gelir. Adil kaynak dağılımı, küresel düzeyde sosyal adaleti güçlendirebilir.

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Gelecekteki Rolü

Sürdürülebilir kentsel tasarım, şehirlerin gelecekteki gelişimi üzerinde belirleyici bir rol oynayacak. Bu rol, çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemek, teknolojik gelişmeleri entegre etmek ve toplumun beklentilerini karşılamak şeklinde öne çıkacaktır.

Teknolojik entegrasyon ve akıllı şehirler

Gelecekte sürdürülebilir kentsel tasarım, teknolojik entegrasyonun daha da arttığı bir döneme tanıklık edecek. Akıllı şehirler, IoT (Nesnelerin İnterneti), yapay zeka ve büyük veri analizi gibi teknolojik gelişmeleri benimseyerek şehirlerin daha efektif ve etkili bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyacak. Bu, trafik yönetimi, enerji kullanımı ve güvenlik gibi alanlarda önemli gelişmelere neden olabilir.

Yeşil altyapı ve Biyo-Filtrasyon sistemleri

Çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak adına, gelecekte şehirlerde yeşil altyapı ve biyo-filtrasyon sistemlerine daha fazla odaklanılması bekleniyor. Bu sistemler, yağmur suyu yönetimi, su filtrasyonu ve doğal habitatları koruma gibi işlevlere sahip olacak. Bu sayede şehirler, çevresel etkilerini azaltacak ve doğal kaynakları daha verimli kullanabilecek.

Toplum katılımının önemi

Toplum katılımı, gelecekteki sürdürülebilir kentsel tasarımın vazgeçilmez bir unsuru olacak. Şeffaf karar alma süreçleri, dijital platformlar ve yerel topluluk etkinlikleri, toplumun tasarım süreçlerine daha fazla katılımını sağlamak için kullanılacak. Bu, şehirlerin ihtiyaçlarına daha uygun projelerin geliştirilmesini sağlayarak sürdürülebilirliği artıracaktır.

İklim değişikliği adaptasyonu ve dayanıklılık

Gelecekteki sürdürülebilir kentsel tasarımın önemli bir boyutu da iklim değişikliği adaptasyonu olacak. Şehirler, aşırı hava olaylarına karşı dayanıklı altyapılar geliştirerek iklim değişikliği etkilerine karşı daha hazırlıklı olacak. Su yönetimi, enerji altyapısı ve yeşil alanların iklim değişikliğine uyumlu hale getirilmesi, şehirlerin sürdürülebilirliğini artıracaktır.

Sürdürülebilir Kentsel Tasarımın Karşılaştığı Zorluklar

Her ne kadar sürdürülebilir kentsel tasarımın geleceği parlak olsa da, bu alanda karşılaşılacak bazı zorluklar da bulunmaktadır. Bu zorlukların aşılabilmesi için dikkatli planlama ve etkili stratejiler geliştirilmesi gerekecektir.

Mali sınırlamalar

Sürdürülebilir kentsel tasarım projeleri genellikle maliyetli olabilir. Yeşil enerji altyapıları, akıllı teknolojiler ve çevre dostu inşaat malzemeleri gibi unsurların maliyetleri, geleneksel projelere kıyasla daha yüksek olabilir. Bu durum, özellikle ekonomik olarak zayıf olan şehirler için bir engel teşkil edebilir.

Mevcut altyapının modifikasyonu

Birçok şehir, mevcut altyapısını sürdürülebilir hale getirmek için ciddi modifikasyonlara ihtiyaç duyacaktır. Bu, ulaşım sistemlerinin güncellenmesi, enerji altyapısının yeniden düzenlenmesi ve yeşil alanların oluşturulması gibi büyük ölçekli müdahaleleri içerebilir. Mevcut altyapının modifikasyonu, zaman alıcı ve maliyetli bir süreç olabilir.

Politik destek ve yönetişim

Sürdürülebilir kentsel tasarımın başarısı için politik destek ve etkili yönetişim şarttır. Ancak, politikacılar arasında farklı öncelikler ve görüşler olabilir. Ayrıca, uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri, kısa vadeli siyasi hedeflere öncelik verildiğinde göz ardı edilebilir. Bu durum, sürdürülebilir kentsel tasarım projelerinin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesini zorlaştırabilir.

Ayrıca okuyun:  Mimari Çizim Programları – Mimarların Kullanması Gereken 10 Program

Mimari Çizim Programları – Mimarların Kullanması Gereken 10 Program

Mimarlık mesleği günümüzde oldukça önemli meslek gruplarından bir tanesidir. Her türlü yaşam alanı mimarlar tarafından tasarlanır ve hayata geçirilir. Bu tasarımlar oluşturulurken bazı programlardan yararlanılır. Mimari çizim programları sayesinde mimarlar çizimlerini daha doğru ölçüler ile elde edilir. Her mimarın kullanması gereken programları sizler için derledik.

Mimari çizim programları ile çizimler daha hızlı ve pratik bir şekilde kağıda dökülür. Çizilen tasarımlar ya da krokileri aynı anda çıktı olarak da elde edebilirsiniz. Daha gerçekçi ve doğru ölçü değerleri elde ederek çizimler üzerinde istediğiniz gibi oynama yapabilirsiniz.

Bu programlar sayesinde tasarımlar inşaata dönüşmeden önce de ortaya çıkacak sonuçlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Hem bu meslek erbabı olan kişilerin hem de mesleğin yeterliliklerine sahip olmayan insanların da bu programlar sayesinde fikir sahibi olabildiği söylenebilir.

Mimari çizim programları pek çok farklı yazılımcı tarafından üretilir. Bu yüzden bu programlar oldukça çeşitlidir. Her mimar kendi istek ve ihtiyaçlarına yönelik programları kullanmaktadır. Daha rahat ve özgün çalışma alanı sunan programlar seçilir.

Mimarların Kullandığı Programlar Nelerdir?

Farklı ihtiyaçlar ve istekleri karşılamak üzere mimarlar için çok çeşitli programlar vardır. Bu programlar üzerinden çizimler yapılır. El ile çizim yapmaktansa bu programların tercih edilmesinin nedenleri vardır. Bu programlar kullanıcılarına çeşitli avantajlar ve faydalar sunar. Bu avantajlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Program üzerinde çalışan insanlara adaptasyon sürecinde yardım sağlamak
  • Çizim ve projeleri en hızlı ve pratik bir şekilde bitirmeyi amaçlamak
  • Özellikle büyük projelerde hata payını en aza indirmek
  • Projeleri en ince ayrıntısına kadar incelemek
  • Çizim ve projeleri kavramayı kolaylaştırmak ve tüm detayları etüt etmeyi kolaylaştırmak
  • Uluslararası projelerde en yüksek verim ve etkinlik sağlamak
  • Ofis ve kırtasiye masraflarını en aza indirmek
  • Tüm gelişmeleri yakından takip etmek
  • Müşteri ve çalışan memnuniyeti sağlamak
  • Ofis ya da bürodaki dinamizmi arttırmak ve entegrasyon sağlamak

Sayısız avantaja ve faydaya sahip olan ve kullanıcılarının beğeni ile kullandığı mimari çizim programları bu meslek sahibi kişiler için olmazsa olmazdır. Bu programlara, AutoCAD 3D, 3DS Max, Sketchup, SHAPR3D, Rhinoceros, Revit, Dynamo vb. örnek olarak verilebilir.

Yukarıda sayılan mimari çizim programları kullanıcılarına çeşitli şekillerde destek vermektedir. Bu programların ilk amacı üç boyutlu bir görselleştirme yapmasıdır. Çizilen tasarımların ya da projelerin modellenmesi bağlamında çalışmalar yapar. Özellikle projelerin sonucu hakkında fikir sahibi olmak için gerekli olan her türlü bilgiyi elde edebilmek için kullanılır.

Bu programlar bir projenin gerçekleştirilmesi ve geliştirilmesi için gerekli olan yeterli ve doğru teknik bilgiyi elde edebilmek amacıyla kullanılır. Örneğin; duvar, kolon, pencere, kapı ve bir yaşam alanında sabit duran her bir unsurun planlanmasında ve tasarlanmasında gerekli ölçüye ulaşmak için çok önemlidir.

En Çok Tercih Edilen Mimari Çizim Programları

Mimari bir çizim yapabilmek için hem modelleme hem de render tasarımı yapan mimari çizim programları çeşitlerine ihtiyacınız vardır. En sık kullanılan programlar arasında 3DS Max ve Sketch Up vardır. Render programları arasında en çok tercih edilenler ise V-Ray olarak değerlendirilebilir. Sadece bir program ile çalışmak isteyen kullanıcılara AutoCAD önerilir. Mimari çizim çalışmalarınız için bu programlardan en az birine sahip olmak ve kullanmayı biliyor olmanız gerekmektedir.

Mimarların kullandığı programlar arasında kendi çizim ve çalışma alanlarınıza en uygun olan programı seçebilirsiniz. Aynı zamanda birden fazla programı da kullanabilirsiniz. Adaptasyon süreci ve el yatkınlığınız hangi programı seçeceğinizde belirleyici bir etken olabilir.

Mimari çizim programları arasından sadece bir tanesini seçebileceğiniz gibi birden çok program ile aynı anda çalışabilirsiniz. Bazı programlar birlikte çalıştırıldığında daha yüksek kalitede sonuçlar verebilmektedir. Bu yüzden birbiri ile iyi anlaşan ve daha yüksek verim veren programlar ile çalışabilirsiniz.

AutoCAD 3D

En çok tercih edilen mimari programlar arasında ilk sıralarda yer alır. Neredeyse tüm mimarlık alanında çalışan insanların bildiği bir programdır. Bunun nedeni ise bu programın sadece mimarlık için değil, aynı zamanda inşaat ve makine mühendisliği alanında kullanılabilir olmasıdır. Kullanımı son derece basittir. 2D olan ilk programdan sonra 3D versiyonu olarak piyasaya sunulmuştur.

3DS Max

Bu program ile görselleştirme, modelleme ve animasyon çalışması yapabilirsiniz. Son derece kolay kullanımı ve geliştirilmiş eklenti desteği ile 3DS Max, mimarların kullandığı programlar arasında yerini almıştır. Mimarlık alanı dışında film sektörü, endüstriyel tasarımlar ve tasarım sunumlarda tercih edilir.

Sketch Up

En çok tercih edilen mimari programlar arasında yer alan Sketch Up, üç boyutlu çizimler için sıklıkla kullanılan bir programdır. En kolay kullanım avantajı sağlayan bu program özellikle öğrenciler ve mesleğe yeni başlayan kişiler için en uygunudur. Basit bir arayüz ve sistemi bulunan bu program bir eklenti desteği sağlar.

SHAPR3D

SHAPR3D programı; Windows, Linux ve MacOS işletim sistemine sahip kullanıcıların tercih ettiği bir uygulamadır. Üç boyutlu modelleme ve tasarım yapan bir yazılım çeşididir. Bu programın sağladığı en iyi avantaj ücretsiz olmasıdır. En güçlü CAD programları arasında yer alır.

Rhinoceros

Rhinoceros, kullanıcılarına sunduğu çeşitli avantajlar sayesinde mimarların kullandığı programlar arasında yer alır. Mesh sistemine sahip olan bir uygulamadır. Sınırsız çizim yaptırma imkanı sunar. Bu program ile sınırsız sayıda çizim ve modelleme yapabilirsiniz. Hem yapılan çalışmalarda revize edilmesi hem de girilen parametrelere göre kendi işlem yapması bakımından oldukça faydalı bir programdır.

Revit

Çok daha pratik işlem sağlaması dolayısı ile yeni nesil mimari çizim programları arasında yerini alan Revit, hız ve pratiklik arayan kullanıcıların tercihidir. Çizimlerin ve projelerin daha kolay bir şekilde kağıda aktarılmasına olanak tanıyan Revit, mimarların en çok kullandığı yeni nesil bilgisayar programları arasında yer alır.

Dynamo

Autodesk üzerinden hesaplamalı ve tekrarlı işler için sıklıkla kullanılır. Belirli tekrar eden işleri daha akıcı ve pratik bir hale getiren Dynamo, bütün işlemlerinizi kolaylaştırır. Açık kaynaklı görsel programlama ara yüzüne sahip olan sistem Revit üzerinden çalışır. Kavramsal tasarımlar, otomatikleştirme ve tasarım problemlerini kolay bir şekilde çözmek için kullanılır.

Photoshop

Mimarların kullandığı programlar arasında yer alan fakat her alanda kullanılan Photoshop programında mimari görselleştirme işlemleri yapılır. Bu program ile render hatalarının düzeltilmesi, dış cephe giydirmesi, peyzaj ya da vaziyet planlarında en üst düzey performans sağlanır.

V-Ray

V-Ray, bir render motorudur. Üç boyutlu grafik uygulama işlemlerinde kullanılır. Görselleştirme alanında işlerinizin daha profesyonel olarak yapılmasını sağlar. Işıklanım haritalama, ışık önbelleği ve foton haritalama gibi farklı kullanım opsiyonları bulunur. Fotometrik ışık desteği sağlayan sistemi sayesinde en çok tercih edilen mimari programlar arasında yer alır.

Corona Render

Hem diğer mimari çizim programları ile hem de kendi başına bağımsız olarak kullanılan Corona Renderer yeni nesil ve modern bir foto gerçekçi bir render aracıdır. Yüksek performans göstermesi tercih edilmesinin nedenleri arasındadır. Oldukça kolay kullanımı ve kurumu sayesinde sıklıkla tercih edilen bir çizim programıdır.

Aralık 29, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

Çatı Çeşitleri ve Özellikleri

Çatı çeşitleri, soğuk çatılar ve sıcak çatılar olarak birbirinden ayrılsa da malzemeleri, eğimleri ve modelleri, her çatı sistemini özel kılıyor. Bu konu hakkında bilmeniz gereken tüm detayları, içeriğimizde sizler için anlattık.

Mimari yapıların üst kısmını kaplayan çatılar, mekanları dış etkenlerden korunma görevini üstlenir. Yağış yükünü taşıyabilecek nitelikte olmaları, binalar için eşsiz sistemlerden biri olmalarını sağlamıştır. Elbette her yapı, aynı çatı tipi ile korunmamalı, en uygun modeller arasından seçim yapılmalıdır.

İçeriğimizde çatı tipleri ve malzemeleri hakkında vereceğimiz bilgiler, kararsızlıklarınızı giderecek şekilde hazırlandı. Yapı elemanlarının konseptleri, eğimleri ve çeşitliliği hakkında bilmek isteyeceğiniz her detayı ele aldık.

Kaç Tip Çatı Çeşidi Vardır?

çatı özellikleri

Çatı türleri farklı başlıklar altında kategorize edilebilir ve her birinde tanıtacağımız model seçenekleri vardır.

  • Malzemelerine göre çatılar 3,
  • Şekillerine göre çatılar 8,
  • Eğimlerine göre çatılar 4,
  • Taşıyıcılarına göre çatılar ise 12 farklı türe sahiptir.

İçeriğimizin devamında bu kategorilerin detaylarını bulabilirsiniz.

Çatı Çeşitlerini Etkileyen Faktörler

Çatı çeşitleri birbirinden ayrılırken esas alınan etkenler vardır. Bu ürünlerin çeşitleri genel olarak sıcak ve soğuk çatılar olmak üzere birbirinden ayrılır. Aynı zamanda malzemesi, eğimi gibi özelliklerine göre birbirlerinden ayrıldıklarına da değinmiştik.

Çeşitliliği etkileyen faktörler, temel olarak çatı sistemlerinin kurulacağı yapı ve çevresidir. Bölgenin iklim koşulları, çevre düzenlemeleri, apartman veya müstakil yapılar olması gibi kriterler bir arada değerlendirilir. Buna uygun olarak en doğru çatı modelinin tercih edilmesi önemlidir.

Malzemesine Göre Çatılar

Çatı çeşitleri sınıflandırmasında değineceğimiz ilk kategori, malzemelerine göre ayrılan yapılardır. Bu grupta; ahşap, metal ve kagir malzemeleri ele alacağız.

Ahşap Çatılar

Ahşap malzeme, sağlamlığı ve uzun ömürlü olmasıyla bilinen önemli materyallerden biridir. Bu malzemelerle tasarlanan çatılarda, kafes sistemi kullanılır. Diğer çatı çeşitlerine göre daha uygun maliyetlerle yapılabiliyor olması, popülerlik kazanmasını sağlamıştır. Günümüzde en yaygın kullanılan çatı çeşitlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.

Metal Çatılar

Doğa olaylarına karşı en dayanıklı çatı çeşitlerinden olan metal çatılar da sıklıkla tercih edilir. Güvenilir ve dayanıklı olmalarıyla bilinirler.

Kagir Çatılar

Bu çatı tipleri, yukarıda verdiğimiz örneklerden daha farklı şekilde tasarlanır. Bina yapımlarında kullanılan; tuğla, taş, betonarme elemanları harmanlanır ve yığma bir biçimde dizilir. Sistematik şekilde dizilen malzemelerle birlikte çatı tasarımları tamamlanır.

Eğimine Göre Çatılar

Binaların konumlarına göre çatı seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri, eğimleridir. Aynı zamanda çatı eğimi, yapının işlevselliğini de etkileyen bir faktördür. Örneğin; düz (teras) çatılar olarak adlandırılan yapılar, binanın üstünün de rahatlıkla kullanılmasını sağlar.

Eğimlerine göre çatı çeşitleri şu şekilde birbirinden ayrılır:

  • Düz (Teras) Çatılar
  • Tek Yöne Eğimli (Sundurma) Çatılar
  • İki Yöne Eğimli (Beşik) Çatılar
  • Çok Yöne Eğimli (Kırma) Çatılar

Dolu ve kar yağışı görülen bölgelerde, iki yöne eğimli çatıların tercih edilmesi daha doğrudur. Çok eğimli çatılar ise dış mimariyi eşsiz kılan tasarımların ortaya çıkmasını sağlarken yapıların güvenli bir şekilde korunmasında önemli bir yere sahiptir.

Şekillerine Göre Çatılar

Çatı çeşitleri kategorileri arasında en çok örnek vereceğimiz başlık, şekillerine göre çatılardır. Her biri farklı kullanım alanlarına sahip olduğu gibi mimari dekorasyonlarda da dikkat edilen başlıca özellikler, çatı şekillerdir diyebiliriz.

  • Asimetrik Çatı: Boyutu ve yönü farklı düzeylerde tasarlanan sağlam çatı türleridir.
  • Testere Çatı: Adını testere dişine benzer görüntüsünden alan bu model, genellikle endüstriyel yapılarda tercih edilir.
  • Mansard Çatı: Kırma çatı olarak da bilinen bu çatı türü, farklı eğimlerle oluşur. Bir kısmı daha eğimli, bir kısmı dik olan modellerdir.
  • Kule Çatı: Çokgen biçiminde tasarlanan bu çatılar, genellikle kare ve silindir görünümlere sahiptir.
  • Soğan Çatı: Dini yapılarda görmeye alışık olduğumuz soğan çatı, kulelerin üzerine inşa edilen üçgen biçimli tasarımlardır.
  • Konik Çatı: Mimari yapının yuvarlak olduğu binalarda tercih edilir.
  • Kubbe Çatı: Yarım küre şeklinde tasarlanan bu çatı modeline camilerde sıklıkla rastlarız.
  • Tonoz Çatı: Günümüzün popüler çatı çeşitlerinden olan tonoz çatı, yarım daire şeklinde bir görünüme sahiptir.

Çatıların şekilleri, çevresel faktörlerden ziyade mimari yapıların özelliklerine göre seçilir.

Taşıyıcılarına Göre Çatılar

Çatı özellikleri sınıflandırmaları yaparken vermiş olduğumuz örneklerin büyük kısmı, kolaylıkla ayırt edilebilir etkenlerdi. Burada bahsedeceğimiz elemanlar ise genellikle dikkat çekmeyen ancak çatı sistemlerinin temel taşları diyebileceğimiz malzemelerdir. Bu elemanlar;

  • Mertek,
  • Aşık,
  • Dikme,
  • Yastık,
  • Takoz,
  • Bırakma kirişi,
  • Saçak,
  • Damlalık duvar,
  • Mahya,
  • Kalkan duvar olarak birbirinden ayrılır.

Çatı sistemleri kurulurken malzemeler, kuşaklama ve göğüsleme tekniklerine göre entegre edilir.

Kullanım Şekline Göre Çatılar

Çatı çeşitleri arasında son olarak anlatacağımız kategori, kullanım şekillerine göre özellikleridir. Burada iki farklı kullanımdan söz edilebilir.

  • Üzerinde gezilmeye elverişli olan çatılar
  • Üzerinde gezilmeye elverişli olmayan çatılar

Çatının üzeri teras veya otopark olarak inşa edildiğinde, işlevsel ve kullanışlı tasarımlar ortaya çıkar. Ancak bu sistem, diğer sisteme göre çok daha dayanıklı elemanlarla kurulmalıdır. Darbe yükleri alma riskine karşı genellikle metal malzeme tercih edilse de farklı malzemeler kullanılarak tasarlanan çatı sistemleri de vardır.

Üzerinde gezilmeye elverişli olmayan çatılar, güneş kolektörleri ve anten gibi ekipmanların yerleştirilmesi için uygun özelliklere sahiptir. Bakım ve onarım amacıyla üzerine çıkılsa da sıklıkla kullanılması, yapı malzemelerinin yıpranmasına ve çatı sisteminin görevini yerine getirmemesine neden olur.

Hangi Çatı Türleri Tercih Edilmeli?

Çatı özellikleri hakkında bilmeniz gereken özelliklerin hemen hepsini anlattık. Görüldüğü üzere sadece tasarımsal çalışmalar değil, yapımda kullanılan elemanlar dahi çatı sistemlerinin özelliklerini doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alır. Seçim aşamasında bu özellikleri göz önünde bulundurmanız, mimari yapılar için en dayanıklı sistemin kurulmasını sağlayacaktır.

 

Oturma Odası İç Mimari Tasarımı Yöntemleri

Günün büyük çoğunluğuna ev sahipliği yaptığından dolayı oturma odası iç mimari özellikleri ve tasarımı oldukça önemlidir. Tint Mimarlik ile bu tasarımların nasıl olması gerektiğini hemen öğrenebilirsiniz! 

Evlerde sıklıkla kullanılan mobilyalarla dizayn ettiğimiz oturma odaları, konforu ve şıklığı aynı anda sunabilmelidir. İç mimar oturma odası tasarımları, oturma odasının büyüklüğü ve biçimi gibi çok sayıda işlevsel özelliği, her yönüyle ele almaktadır. Dekorasyon tercihleri duvar boyasının renginden nasıl bir ambiyans oluşturulmak istendiğine kadar uzanmaktadır. Gelin bu detayları birlikte ele alalım. 

İç Mimar Oturma Odası Tasarımının Farkları Nelerdir?

İç mimar oturma odası tasarımları, oturma odalarının potansiyelini keşfetmeyi sağlar. Daima ev sahiplerinin istek ve beklentileri doğrultusunda geliştirilir. Yalnızca şıklığı değil, konfor ve aile sıcaklığını da barındıran, insan odaklı tasarımlara farklı bir açıdan yaklaşmayı hedefler.

Birçok insan ailesiyle mutlu anılar biriktirebileceği şık ve aydınlık bir oturma odasına sahip olmanın hayalini kurar. Doğru boya, mobilya ve aksesuar tercihleri ile oturma odası iç mimari dizaynı, istenilen doğrultuda kolaylıkla şekillendirilebilir. Ancak iç mimarlık alanında profesyonel eğitim almamış kişiler tarafından yapılan dekorasyonlar her zaman istenilen sonuçları vermeyebilir.

Oturma Odası Tasarımında Olması Gerekenler Nelerdir?

Ev dekorasyonunun odak noktasında olan oturma odası için tasarım seçimleri yaparken göz önünde bulundurulması gereken birçok faktör vardır. Büyük ve küçük oluşu fark etmeksizin tüm oturma odası tasarımı yapan ev sahiplerinin dikkate alması gereken noktaları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Duvar, mobilya ve aksesuarlar için renk seçimi yaparken; hangi tarzda bir görünüm yakalanmak isteniyorsa, o tarzı yansıtan renklere yönelmek gerekir. Modern bir dokunuş için siyah ve beyaz sıklıkla kullanırken daha sıcak ve sevecen bir görünüm için genelde pastel renkler tercih edilir.
  • Koltuk takımları oturma odası düzeninde büyük rol oynayan parçalardır. Oturma odalarının en fazla yer kaplayan mobilyaları arasında yer almaları sebebiyle koltuk takımı seçimini odanın şekline göre yapmak gerekir. Küçük boyutlu ve kare biçimindeki odalarda yer tasarrufu yapmak için L koltuk takımlarından yararlanılabilir. Daha geniş çaptaki oturma odalarında ise çok parçalı ve büyük boyutlu oturma grupları rahatlıkla tercih edilebilir.
  • Oturma gruplarının haricindeki mobilya ve aksesuarların seçiminde, oturma odasının genel havasını bütünleştirmeyi sağlayan tercih yapılabilir. Ancak yalnızca estetik kaygıları ön planda tutmayarak işlevselliği elden bırakmayan eşyalarda karar kılınması oldukça önemlidir.

Özellikle oturma gruplarında kumaşların kalitesi, minderlerin rahatlığı ve işçilik detayları da büyük önem taşımaktadır.

Küçük Oturma Odası Tasarımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bir evin kalbi olarak nitelendirilen oturma odalarının küçük boyutlarda olması, oturma odası tasarımı yapılırken dikkatli seçimlerde bulunmasını gerektirir. Özellikle geniş olmayan boyutlardaki oturma odalarında doğru eşya ve renk seçimi büyük önem taşır. Ancak kullanıcı dostu oturma odası tasarımları ile küçük oturma odalarında bile uzun yıllar keyifli vakit geçirme olanağı tanıyan yaşam alanları oluşturmak mümkündür.

Küçük oturma odası tasarımı, beyaz ve krem tonlarındaki renkler içermelidir. Özellikle duvarlarda ve oturma odalarının diğer odak noktalarında açık renklerin kullanılması, alanın daha geniş görünmesini sağlamada büyük önem taşımaktadır.

 

Kentsel Tasarım Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İnsan ve çevre için oldukça büyük bir önem taşıyan kentsel tasarım faaliyetlerinde büyük bir artış yaşanıyor. Bir diğer adıyla ‘’kentsel planlama’’ olarak bilinen bu kavram, kent oluşumlarında ve gelişiminde etkili bir rol oynuyor. Hem ekonomik hem de sosyal faaliyetlerin uyum içerisinde ilerleyebilmesi adına yapılan planlamalar ortaya çıkacak düzenin tamamını etkiliyor.

Kentsel tasarım hakkında bilinmesi gereken birçok detay bulunuyor. Hayata geçirilen projeler, bu projelerin kentlere sağladıkları katkılar ve çok daha fazlası şimdilerde birçok insan tarafından merak ediliyor ve araştırılıyor. Peki bu tasarım hakkında nelerin bilinmesi gerekiyor? Bu noktada “Kentsel tasarım nedir?” sorusuyla başlangıç yapmak temeli anlamak için en sağlıklısı olacaktır. 

Kentsel Tasarım Nedir?

Kentsel tasarım, kentlerdeki fiziksel tasarımın ekonomik, sosyal, psikolojik ve siyasal boyutlarını ele alan bir meslek ve disiplin dalıdır. Üniversiteler, bu alanda mimarlık ve peyzaj mimarlığı bölümlerinde eğitimler vermektedir. 

20.yüzyıldan itibaren artan otomobil kullanımıyla birlikte daha çok gelişen bu disiplin günümüzde projeler için baz alınan bir disiplin hâline gelmeyi başardı. Şimdilerde kentlerde yapılacak olan tasarımlar için kullanılan bu disiplin, çevre uyumu için de oldukça gerekli. Belirli bir mantık ve düzen ile ilerleyen projeler de her zaman insanların tercihleri arasında yer almayı başarıyor.

En Popüler Kentsel Tasarım Projeleri Özellikleri Nelerdir?

Geçmişten günümüze bu alanda birçok proje çalışması yapılmıştır. Projeler kapsamında geliştirilen planlamalar, kentler için büyük bir düzen oluşturmuştur. Peki bu kentsel tasarım projeleri arasında en popüler olanların özellikleri nelerdir? Bu özellikler şunlardır:

  • Projeler, stratejik planlama yaklaşımına uygun olarak geliştirilmiştir. Belirlenmiş bir vizyonları bulunmaktadır ve stratejiler doğrultusunda özenle tasarlanarak hayata sunulmuşlardır.
  • Katılımlı ve iş birlikçi planlama yaklaşımı doğrultusunda geliştirilmişlerdir.
  • Çevre düzenleri, ekonomik, sosyal ve sektörel faaliyetler göz önünde tutulmuştur.
  • Çeşitlilik çoktur.
  • Sürekliliğe önem verilmiştir.
  • Birleştiricilik fonksiyonu ele alınmıştır.
  • Kamusal mekânlar için yerinde düzen çizimleri seçilmiştir.

Popüler projelerdeki ortak özelliklerin en başında da erişilebilirlik gelmektedir. Kurulan düzende çevre ve çevredeki bütün detaylar göz yorucu olmayan ancak istenilen her an erişim sağlanabilecek şekildedir.

Kentsel Tasarım Rehberi Nedir?

Projelerde önemli bir rol oynayan kentsel tasarım rehberi nedir ve neden hazırlanır? Kentsel tasarım rehberi; kentsel mekânların sahip oldukları kalitelerin daha artırılmasını, özgün kimliğinin ve karakterinin korunmasını hedefleyen belgelerdir. İnsanların yaşam kalitesini arttırmayı da amaçlayan bu rehberler, şehirlerin özgün bir karaktere bürünmesinde yardımcı olur.

Belgelerin hazırlanmasının bazı temel nedenleri vardır. Tek bir düzene sahip olan mekânların farklılığını ve özgünlüğünü yitirmemesi adına hazırlanan rehberler çeşitlilik temeliyle hazırlanır. Bu sayede mekân ve çevre görüntüleri hem görsel hem de sistematik açıdan çok daha uygun hâle gelir. Kentsel tasarım rehberinin hazırlanmasındaki neden de kaliteli kimliklere sahip görselliğini koruyan tasarımlar elde etmektir.

Kentsel Tasarım Projesi Nasıl Hazırlanır?

Kentsel planlamadan bu kadar söz etmişken, proje aşamalarından bahsetmeden geçmek olmaz. O halde büyük bir özen isteyen kentsel tasarım projesi nasıl hazırlanır? İşte aşamalar:

  • Kentsel tasarım projesi hazırlanırken ilk olarak sınırlar belirlenir.
  • Ardından yerleşme hedefleri ele alınarak master plan hazırlanır. 
  • Bölgedeki ulaşım, ekonomik ve sosyal yapılar dikkate alınarak ilerlemeler kaydedilir. 
  • Proje hazırlanırken tasarlanacak ölçeğin niteliklerine göre ayrıntılar hazırlanır.
  • Sokaklar için çöp kutuları, aydınlatmalar gibi detaylar incelikle ölçülür ve tasarlanır. 

Tüm bu hususlar tek tek ele alınarak proje hazırlanır ve sunulur. Hukuki onayın ardından da proje faaliyete geçer ve çalışmalara başlanır. Çalışma sonlarında gerektiği takdirde yeni düzenlemelere gidilir ve proje tamamlanır.

 

İç Mimarlık Nedir?

Mekan tasarımları yaparken kullanılan bir terim olan mimarlık, konforlu yaşam alanları sağlamak için teknik ve bilimsel bilgiler ile donatılmış bir meslek dalıdır. Günümüzün en çok merak edilen meslek kollarından biri olan iç mimarlık nedir, gelin beraber inceleyelim.

İç mimarlık mesleği kapsamında kullanıcıların her türlü estetiksel istekleri karşılanır. Bunun yanında fonksiyonel ihtiyaçlarına da yanıt verilir. 

İç mimarlık mesleğinde mimari yapının fiziksel özelliklerinin yanında birey faktörü, psikolojik değer yapısı, ergonomik, fizyolojik ve sosyo ekonomik ölçütler dikkate alınır. Bu ölçütler, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayarak düzgün bir biçimde örgütlenmesini sağlar.  

Diğer yandan iç mimarlık mesleğinin tarihi 20. yüzyıla kadar dayanır. İlk olarak Amerika’da, hem sektörel hem de eğitim kurumlarında ortaya çıkmıştır. Daha sonra ise dünya genelinde yaygınlaşmaya başlamıştır. O günden bu yana mimarlığın en özel alanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

En Trend İç Mimarlık Yöntemleri Nelerdir?

Devamlı olarak değişen ve gelişen dünyada, iç mimarlık içinde yer alan yenilikleri takip etmek elzem hale gelmiştir. Görselliğin önemi, günlük ihtiyaçlarla birleştirildiğinde yeni dekorasyon trendlerini yerine getirmeyi zorunlu hale getirmiştir. 

Belirlenen bu trendler, insanların yaşam alanlarını daha konforlu hale getirerek maksimum fayda sağlar. Bu açıdan özellikle günümüzdeki iç mimari trendler, mekanların daha ferah ve geniş gösterilmesi üzerine tasarlanmıştır. Dar ve küçük alanlarda ise mekanı daha büyük gösterecek pratik kullanıma uygun tasarımlar öne çıkmıştır. Son yıllarda iç mimarideki trendler şu şekilde sıralanabilir:

  • Daha aydınlık mekanlar
  • Soft renkler
  • Geçmişe yönelik tasarımlar
  • Fonksiyonel mobilyalar
  • Teknoloji ile bütünleşmiş detaylar

Tüm bu trendler, mekanları daha modern gösterir ve kapalı mekanlardan beklenenleri sağlar. Özellikle son yıllarda bu trendleri takip ederek yapılan iç mimari tasarımları oldukça ilgi görmektedir.

İç Mimarlık Ofisleri Nasıl Çalışırlar?

İç mimarlığın ne olduğu hakkında bilgi edinilmesiyle birlikte “İç mimarlık ofisleri nasıl çalışır?” sorusu da merak edilen konular arasında yer almaktadır. İç mimarlık mesleğinin çalışma prensibi diğer alanlara göre farklı bir vizyon gerektirir. Çünkü meslek içerisinde doğru mekan tasarımları yapmak oldukça hassas bir konudur. 

İç mimarlık mesleğine mensup kişiler tasarım konusunda oldukça tecrübelidir. Mekanlarda hangi eşyanın nereye uygun olacağını mimarlar, kolay bir şekilde belirleyebilir.

İç Mimarlık Nedir, Ne İş Yapar?

“İç mimarlık nedir, ne iş yapar?” sorusu, mekanlarına tasarım yapacak olan kişiler arasında oldukça merak edilmektedir. Yapıların ve iç mekanların bir proje kapsamında tasarlanıp uygulamalar yapılması ile ortamlar daha güzel görünümlü ve işlevsel hale getirilir. Bu çalışmaları yapan kişilere ise iç mimar denir. 

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Nedir?

İç mimarlık ve çevre tasarımı, iç mimarlıktan farklı olarak dış mekanlarda da tasarımlarına yer veren bir meslek dalıdır. Bu meslek dalında genel amaç; insanlar için daha yaşanabilir, estetik değerleri yüksek ve sağlıklı alanlar oluşturmaktır. Özellikle son yıllarda iç mimarlık ve çevre tasarımı alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmeler doğrultusunda sadece iç mimarlık alanında değil çevre tasarımı alanında da büyük gelişmeler kaydedildiği görülmektedir. 

Ev Dekorasyonu için Mimarlık mı İç Mimarlık mı Seçilmeli?

Mimarlık mı iç mimarlık mı? Bu soruya verilecek yanıtlarda öncelikle beklentiler dikkate alınmalıdır. Ev, işyeri veya ofis gibi alanlarda, dekorasyon anlamında değişiklik yapılacaksa başvurulacak ilk kişiler iç mimarlar olmalıdır. 

Bu çalışmalar ancak profesyonel bir kişi tarafından yapılır. İç mimari tasarımlar, mekanların hem görüntüsünü hem de prestijini arttıracak dokunuşlarla elde edilir. Özellikle daha kapsamlı ve büyük projelerde, kendi alanında isim yapmış iç mimarlar ile çalışmak doğru bir tercih olacaktır. 

Tint Mimarlık, sektörün önde gelen isimlerinden olarak iç dekorasyonlarda fark yaratmaktadır. 

 

 

 

İç Mimar Villa Tasarımları Nasıl Yapılır?

İç mimar villa tasarımları denildiğinde aklınıza birçok örnek gelebilir. İçeriğimizde konuyla ilgili size birkaç fikir vereceğiz. 

Villanızın dışı kadar içi de önemlidir. Size huzur verecek iç villa mimar tasarımları ile evinizde daha huzurlu hissedersiniz. Bunun için bilmeniz gerekenleri, bu yazımızda bir araya getirdik. İçeriğimizi okuyarak iç mimar tasarımları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Yaşam Alanınızı Güzelleştirecek 3 Villa İç Mimar Teknikleri

Hayatınızın önemli bir kısmı evinizde geçer. Güzel bir dekorasyon, yoğun hayatınızdan sıyrılıp rahatlamanız için en iyi seçenektir. Villa iç mimari tasarımları için 3 belirli teknikle başlamalısınız:

  • Zemin döşemelerini zevkinize uygun olmalı, ortamı ferahlatmalıdır. Villanızın dekorasyonunda değişiklik yapacaksanız önceliği zemine vermelisiniz. Yeni parkelerinizi döşedikten sonra halınızı buna uygun şekilde seçebilirsiniz.
  • Villa iç mimari modelleri için profesyonellerle çalışmayı ihmal etmemelisiniz. Dışı kadar içinin de mükemmel olmasına özen göstermelisiniz. Tint Mimarlık, size dekorasyon konusunda yardımcı olur. Villanıza uygun eşyalardan duvarların rengine kadar birçok konuda en iyisini gerçekleştirir. Doğru mobilyaları uzmanınızla birlikte alabilirsiniz. 
  • Duvarlarınızda mobilyalarınıza göre renklendirebilirsiniz. Belirli bölümlere duvar kağıdı uygulayarak hoş bir ambiyans oluşturabilirsiniz.

Adım adım ilerlemek, iç mimar villa tasarımları için en doğrusudur. Bol bol araştırabilir, dekorasyon örneklerine bakabilirsiniz. Bunlar, size fikir vermesi açısından önemlidir. Bir süre sonra istediğiniz tarzda bir ev sizin için hazırlanır. 

Evinizi Olduğundan Geniş Gösterecek Villa İç Mimari Modelleri

Daha geniş bir alana mı sahip olmak istiyorsunuz? Villanızda bunu yapmanız mümkündür. Söylediğimiz gibi dekorasyon değişikliğinde parke seçiminizi doğru yaptığınızda geniş bir alan yaratabilirsiniz. Tabii ki, tek seçenek bu değildir. Fazla bulunan eşyalarınızdan kurtulmalısınız. Bunun yerine daha minimalist bir tarz oluşturabilirsiniz.

Aşağıdakiler evinizi geniş göstermeniz için size yol gösterebilir:

  • Duvarlarınız için daha açık renkleri tercih etmelisiniz. Aydınlık ve parlak duvarlar daha yansıtıcı olduğundan dolayı evinizi genişletir.
  • Evinizi ferahlatacak perde modelleri almalısınız.
  • Mobilyalarınızı doğru şekilde düzenleyin.
  • Evi genişleten renkler hakkında araştırma yapın.

Yukarıdakiler, villanızı genişletmeyi sağlayabilir. Bunları gerçekleştirirken renk uyumunu hiçbir şekilde atlamayın!

Trend Olan 2022 Villa İç Mimari Projeleri

2022 senesi için villa iç mimari projeleri bulunmaktadır. Trend renkler, mobilyalar, zeminler ve daha fazlası vardır. Tint Mimarlık, evinizin daha modern olması için çeşitli projeler geliştirmiştir. Yaşam alanlarınızı kişiselleştirmek için bu projeleri inceleyebilirsiniz. İç mimarlık villa tasarımları için uzmanına danışarak istediğiniz gibi bir alan yaratabilirsiniz.

Villa İç Mimari Dekorasyonu Ruh Haliniz için Neden Önemli?

Evler, dinlendiğiniz yerler olduğundan dolayı sizi kötü hissettirmemelidir. Doğru yapılmayan villa dekorasyonları, kötü hissettirebilir. Renk uyumuna, genişliğe ve daha fazlasına dikkat edilen iç mimarlık villa tasarımları ile evinizde mutlu olursunuz. Renklerin sizi yormadığı ferah alanlarda oturduğunuzda kendinizi konforlu hissedersiniz. Stresten uzaklaşmanız, dinlenmeniz açısından iç mimari dekorasyonları çok büyük öneme sahiptir. 

 

En Trend Ofis Tasarımı Modelleri Nelerdir?

Ev sıcaklığını ve profesyonel çalışma ortamını aynı anda yansıtabilmesi açısından ofis tasarımı büyük öneme sahiptir. İşte ofis tasarımları ve trend modeller hakkında tüm detaylar… 

Modern tasarım ofis modelleri, çalışanların üretkenliğini arttırmaktan örgüt içi dayanışmanın kuvvetlenmesine kadar birçok noktada etki sahibidir. İşlevsel ve çalışanların kendini mutlu hissettiği ofis tasarımları, resmi işlerin daha pratik şekilde halledilmesini büyük oranda kolaylaştırmaktadır.

En trend ofis tasarım örnekleri arasında, doğal ışık kaynakları bulunduran aydınlık ofisler ilk sıralarda gelmektedir. Dekorasyonlarda bol sayıda yeşil yapraklı bitki ve küçük boyutlu ağaçların kullanılması ise tamamlayıcı unsurlar arasında yer almaktadır. Gelin, ofis tasarımları ile ilgili ipuçlarını birlikte ele alalım. 

İç Mimar Tasarım Ofis Mobilyaları Nelerdir?

Tasarım ofis mobilyaları, bir markanın karakterini yansıtma ve farkını ortaya koyma noktasında en büyük yardımcıları arasındadır. Göze hitap eden şık tasarımlara sahip olan ofisler, marka imajını güçlendirmede oldukça etkilidir. Siyah çerçeveli ve geniş camlı ofisler, bir markanın şeffaf ama aynı zamanda güçlü olduğu yönünde algı uyandırmaktadır.

Tasarım ofis mobilyaları, oturma gruplarından merdiven korkuluklarına kadar uzanabilen geniş bir ürün aralığına sahiptir. Ofis ortamında en çok ihtiyaç duyulan mobilyaları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Masa, sandalye ve makam takımları
  • Raflı ve çekmeceli dolap bölmeleri
  • Konuklar ve çalışanlar için oturma grupları
  • Toplantı salonu masa ve sandalyeleri

Günümüzde modern tasarım ofis modelleri sürekli değişen trendler arasında göze çarpmaktadır. Gelişen teknoloji ile ofislerde kullanılmakta olan teknolojik cihazlarla uyumlu olan ofis tasarımları, müşterilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmektedir.

Öneri İçerik: Açık Ofis Kavramı

Huzurlu Hissettiren Ofis Tasarım Örnekleri Nasıl Olmalıdır?

Huzurlu hissettiren ofis tasarım örnekleri, insanlar üzerinde yatıştırıcı ve sakinleştirici etkilere sahip olan renkler içermelidir. Bu renkler arasında en sık kullanılanları yeşil, mavi, lila, bej olarak sıralanabilir. Duvar boyası, tablo ya da ofis mobilyalarında kullanılan huzur verici renkler, hem çalışanlar hem de görüşme yapılan müşteriler üzerinde olumlu bir etki bırakacaktır.

Huzurlu bir ofis tasarımı gerçekleştirmede yalnızca renkler değil, eşyaların konumu ve aydınlatma da oldukça önemlidir. Sıcaklığı temsil eden sarı tonlardaki aydınlatmalar ve verimli toplantılar gerçekleştirmeyi sağlayan iç mekanlar, çalışma şartlarını iyileştiren unsurlar arasındadır.

Ofis Mimari Tasarım Neye Göre Planlanır?

Ofis mimari tasarım titizlikle planlanması ve markanın konseptine uyum sağlaması gereken bir süreçtir. Bir ofisin tasarımı yapılırken oda veya odaların boyutu, konumu ya da biçimi göz önünde bulundurulmalıdır. Estetik ve şık bir görüntü oluşturmaya çalışırken dikkat dağıtıcı unsurlara yer verilmediğinden emin olunması da başka bir gerekliliktir.

Modern Tasarım Ofis Modellerinin Olmazsa Olmazları Nelerdir?

Modern tasarım ofis modelleri, zaman içinde tarz ve tasarım yönünden birçok değişikliğe uğramış olsa da konfor unsuru daima önemini korumuştur. Çalışanların saatler boyu üzerinde oturduğu sandalyelerin rahat, ergonomik ve vücut sağlığına uyumlu olması çok önemlidir. Hareketli ve kişiye özel olarak değiştirilebilen ayarlara sahip boyun destekli sandalyeler ofis ortamı için idealdir.

Ofis mimari tasarım ayrıca yeterince ışığa sahip olmalı, doğal ışığın yeterli olmadığı uzak köşelerde desteklenerek göz sağlığını korumalıdır. Çalışanların çalışma alanları, hem iç içe olmalı hem de kimsenin kişisel alanını işgal etmeyen bir uzaklıkta bulunmalıdır.

Tint Mimarlık, tüm beklentilerinizi karşılayacak nitelikli ve donanımlı bir ekiple sizlere destek sağlamaya devam ediyor! 

Ağustos 6, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

MİMARİNİN TANRISAL YOLCULUĞU

Mimarlık her ne kadar insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda doğmuş bir oryantal sentez olarak kabul edilse de, varoluş süreci gerek biçim gerekse estetik açıdan mimari için bir başlangıç noktasıdır. Tanrı’nın bilinmezliğini çözmeye çalışan ve O’nu arayan insanoğlu, inanç sistemi döngüsünde ilk başta mimariyi araç olarak kullanmıştır.
Neandertal (Homo neanderthalensis ), günümüzden yaklaşık 250.000 yıl önce mağaralarda yaşamış insan türüdür. Korunma amaçlı mağaralarda yaşadıkları ve mağara duvarlarına yaptıkları resimler hepimiz tarafından bilinmektedir. Peki bu mağara resimleri bize ne anlatmıştır? Bu resimler avladıkları hayvanları veya korktukları doğa olaylarını konu almıştır. Bunların bir ritüel olduğunu düşünürsek, bu resimler onları yırtıcı hayvanlardan, doğa olaylarından zarar görmemelerini sağlamak ve avlanmalarını kolaylaştırmak içindir. Tanrı veya tanrıları, onları korumuş ve yardım etmiştir. Yaratıcı kavramı net olarak ifade edilemese de; inanç sistemi kurulmaya başlamıştır. Ve Mimari; mağara duvarlardaki resimler ile tanrıya ulaşmak için bir araç olarak kullanılmıştır.

Çanak çömleksiz neolitik çağa ait en eski yapılaşma Göbekli Tepe ile karşımıza çıkmaktadır. Çıkartılan kalıntılara baktığımızda herhangi bir konutsal özellik taşımamaları; yapılar bütününü harika bir kült mimari olarak göstermektedir. Boyları 7m yi bulan dikili taşların çıkarılması; insanların stilize edilmesi olarak düşünülse de, insan boyunu aşan ölçekte yapılması, Tanrı’ya yakınlık olarak düşünülebilir. Bu da mimarinin hala Tanrı’ya ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığını bize gösterir.
Antik Yunan Çağı’na geldiğimizde yaratılma düşüncesi yoktur. Dünya yoktan var edilmek yerine, biçim verilerek meydana getirilmiştir. Zamanın ünlü düşünürü Platon’a göre; iyi ideası, bir mimar gibi var olanı işleyerek biçimlendirilmiştir. Bu da arkaig dönemde mimarinin araç olmaktan çıkıp, Tanrı’nın mimar olduğunu bize göstermektedir.
Tek tanrılı dinlere geçişle birlikte, dünyayı yoktan var eden bir Tanrı inancı oluşmuştur. Yerleri ve gökleri vareden Tanrı inancı, bize Antik Yunan Çağ’ından günümüze Tanrı’nın hala ilk mimar olduğu inanıncının değişmediğini göstermiştir. Aralarındaki tek fark, birinde biçimlendirilen Dünya diğerinde yoktan var edilmiştir.
Bazı toplumsal gruplarda tarafsız bir Tanrı anlayışı vardır. Üyelerin inanış olarak tek tanrılı bir dine mensup olma zorunluluğu olması ve bu dinlerde Tanrı kavramlarının farklılaşması nedeniyle Tanrı’yı ‘Evrenin Ulu Mimarı’ olarak nitelendirmektedirler.
Teknolojinin gelişmesi ,yeni bir çağın ilk adımlarının atılması; insanlara yaratıcı olma hakkını vermiştir. Meta dünyası ile insanlar, kendi dünyalarını yaratmaya başlamışlardır. Bu durumu arkaig çağa göre düşünürsek var olanı biçimlendirerek, insanlar kendilerinin Tanrı’ları, kendi dünyalarının mimarları olmuşlardır.

 

Günümüze kadar ‘Tanrı’ ve ‘Mimar’ kelimeleri ayrılmadan gelmiştir. İlk başta inanç sisteminde mimarlık bir araç iken, yerleşik düzene geçilmesi ve sosyopolitik yaşamın başlaması ile birlikte Tanrı mimar olarak görülmeye başlanmıştır. Yaratma kavramının topluma entegre olması ile birlikte Tanrı baş yaratıcı, baş tasarımcı olarak inanç sisteminde yer almıştır. Bilişim sektöründe önemli gelişmelerin yaşanması ile insanlar kendi evrenlerini sanal ortamlarda inşa etmeye ve kendi evrenlerinin Mimarları olmaya başlamışlardır. İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlasında dediği gibi, ‘Gerçek olan biri beni düşünüyor. O gerçek ben ise bir düş oluyorum.’

Temmuz 26, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

Restorasyon Nedir?

Mimarinin ana dallarından biri de restorasyondur. Restorasyonun kelime anlamı yenileme demektir. Sadece mimari de değil hayatımızda bir çok alanda karşımıza çıkan bir kelimedir. Kazılardan çıkarılan kalıntıların restorasyonu, resimlerin restorasyonları, arabaların restorasyonları sadece bu örneklerden bazılarıdır.
Ülkemizde; Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı, Anıtlar Yüksek Kurulu bulunmaktadır. Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının (sit alanları); korunması, restore edilmesi ve topluma kazandırılması bağlamında çalışmaktadır.

Anıtlar Yüksek Kurulu, Türkiye’nin bir çok ilinde bulunmaktadır. Yapı ve diğer taşınmaz tescillerinin yapılması görevleri arasındadır. Tescilli yapılar ve taşınmazlar üzerinde; bu kuruldan onay almadan herhangi bir değişiklik veya çalışma yapılmaz.

Bir yapıyı restore etmek istiyorsanız; restitüsyon-rölöve-restorasyon projeleriniz, raporlarınız, gerekli durumlarda cephe siliyetleriniz ve malzeme örneklerinizle birlikte bu kurula başvurarak onay almanız gerekmedir.


Restitüsyon; bir taşınmazın, ilk yapıldığı halinin projelendirilmesidir. 18.yy’da yapılmış bir yapıyı düşündüğümüzde, haliyle zaman içerisinde doğal afetlerden kaynaklı yıkımlar, eklentik genişlemeler meydana gelmiş olabilir. Araştırmalarınız ve malzeme numunelerinizle, yapının tarihçesini raporunuzda belirtmeniz gerekmektir. Kullanım amaçlarındaki değişiklikler bile restitüsyon çalışmalarında çok önemlidir. Kısacası; günümüze kadar gelmiş veya gelememiş bir yapının dönemsel günlüğünü çıkarma işlemidir.
Rölöve;  TDK’ya göre ‘Bir yapının bütün detaylarının ölçülerek plan, kesit ve görünüşlerinin hazırlanması. Yani mevcut durumunun kağıda veya dijital ortama ölçekli olarak aktarılması.’ olarak geçmektedir. Yine bir yapı için konuşursak ,duvardaki bezemelerden tutun da, tavanındaki ahşap işlemelere kadar günümüze kalan taşınmaz her ayrıntı bize yapının rölövesini verir.

Restorasyon çalışmalarını yaparken, restitüsyon ve rölöve projeleri büyük önem arz eder. Nasıl bir olayı incelerken; gerçekleştiği dönemin şartları, günümüze kadar gelen yankıları ve geleceğe nasıl bir izlenim bıraktığı ile ilgileniyorsak yapıyı da aynı şekilde; dünü, bugünü ve yarını ile etüt etmemiz gerekir.

Her ne kadar restorasyonu yenileme olarak düşünsek de, bir çok tarihi bina restorasyon işlemi sonrası eski kullanım amacında kullanılmamaktadır. Buradaki amaç zaten kullanım amaçlarının sabit tutarak geçmişi günümüzde yaşamak değil, yapısal olarak atıl kalmış, ama kültürel mirasımız içerisinde tarihe ışık tutan taşınmazları restore ederek topluma kazandırmaktır. Çıkan mekan ihtiyaçlarına cevap vermek adına farklı tasarımlar ve bakış açıları denenmelidir.

Eskisini yeniden yapma adı altına yeni hacimlerde malzeme, kütlesel veya doluluk boşluk orantılarının tekrarları kullanılmaktadır. Buradaki tekerürün en belirgin özelliği, tarihi bir çevrede, silüetle uyumlu ve baskılayıcı bir fikrin ortaya konulmamasından kaynaklı ezici bir yapı yapma ihtimalinin çok düşük olmasıdır. Ancak, tarihi bir çevre yerinde, günümüze daha yakın bir kentleşme içerisinde olunduğunda, yansıtma ve saydamlaştırma kullanılabilir.

İşlev kazandırırken, iç mekanlarda ve eklenti hacimlerde malzeme olarak tarihinin kıtıklı sıvasının tuğla duvar üzerine yapmak (ekolojik bir tasarım anlayışı benimsenmemişse) çağımıza uzak kalabilir. Konservasyon işlemleri için kullanılması gereken ile günümüz teknolojisine ait malzeme seçimleri , bir harmoni içerisinde tasarım sürecinde yerini bulmalıdır.

Özetle, restorasyon çalışması yaparken çevreye ve çevredeki yapılara saygımızı asla yitirmemeliyiz. Bu saygı illa ,süre gelmiş bir ritim içerisinde olmak zorunda değildir. Farklı malzeme seçimleri ve tasarım anlayışları ile de bu saygımızı koruyabiliriz.


Bizler, Tint Mimarlık Ailesi olarak ; deneyimli kadromuz ve yenilikçi bakış açımızla, tarihi çevrede yapı tasarımı ve restorasyon projelerinde sizlerin hep yanındayız. Sizlerde yapılarınızda tarihi yaşarken, teknolojiyi kullanmak isterseniz; bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Mimari Restorasyon Nedir? 

Mimari restorasyon, tarihi açıdan önemli olan ancak atıl durumda kalan yapıların çeşitli yöntemlerle yenilerek varlığının devam edilmesine katkı sağlamaktır. Anıtlar Yüksek Kurulu’na bağlı olarak yürütülecek bu çalışmalarda binanın geçmiş tarihine odaklanılır.

Mimari Restorasyonun Amacı Nedir? 

Mimari restorasyonun amacı söz konusu yapıların yeniden kullanıma açılmasını sağlamak, ilk haline döndürmek değildir. Mimari restorasyon tarihi dokuların varlığını devam ettirebilmesi için çeşitli yöntemlerin kullanılmasını kapsar. Böylece yapının dayanıklılığı artırılarak varlığını sürdürmesi sağlanır.

Restorasyon Nasıl Yapılır?

Restorasyon restitüsyon, rölöve ve restorasyon aşamalarından oluşur. Restitüsyon yapının ilk yapıldığı dönemdeki haliyle projelendirilmesidir. Rölöve ise yine plan, kesit ve görünüşlerinin hazırlanmasıdır. İki çalışmadan elde edilen verilerle restorasyon projesi ortaya çıkarılır.

Hemen Ara