Galeri
İletişim Bilgileri:

Alacaatlı Mahallesi Park Caddesi 15/1 Çayyolu/Çankaya ANKARA

0312 353 59 59

hello@tintmimarlik.com

Bizi Takip Edin

İç Mimarlık Nedir?

Mekan tasarımları yaparken kullanılan bir terim olan mimarlık, konforlu yaşam alanları sağlamak için teknik ve bilimsel bilgiler ile donatılmış bir meslek dalıdır. Günümüzün en çok merak edilen meslek kollarından biri olan iç mimarlık nedir, gelin beraber inceleyelim.

İç mimarlık mesleği kapsamında kullanıcıların her türlü estetiksel istekleri karşılanır. Bunun yanında fonksiyonel ihtiyaçlarına da yanıt verilir. 

İç mimarlık mesleğinde mimari yapının fiziksel özelliklerinin yanında birey faktörü, psikolojik değer yapısı, ergonomik, fizyolojik ve sosyo ekonomik ölçütler dikkate alınır. Bu ölçütler, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayarak düzgün bir biçimde örgütlenmesini sağlar.  

Diğer yandan iç mimarlık mesleğinin tarihi 20. yüzyıla kadar dayanır. İlk olarak Amerika’da, hem sektörel hem de eğitim kurumlarında ortaya çıkmıştır. Daha sonra ise dünya genelinde yaygınlaşmaya başlamıştır. O günden bu yana mimarlığın en özel alanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

En Trend İç Mimarlık Yöntemleri Nelerdir?

Devamlı olarak değişen ve gelişen dünyada, iç mimarlık içinde yer alan yenilikleri takip etmek elzem hale gelmiştir. Görselliğin önemi, günlük ihtiyaçlarla birleştirildiğinde yeni dekorasyon trendlerini yerine getirmeyi zorunlu hale getirmiştir. 

Belirlenen bu trendler, insanların yaşam alanlarını daha konforlu hale getirerek maksimum fayda sağlar. Bu açıdan özellikle günümüzdeki iç mimari trendler, mekanların daha ferah ve geniş gösterilmesi üzerine tasarlanmıştır. Dar ve küçük alanlarda ise mekanı daha büyük gösterecek pratik kullanıma uygun tasarımlar öne çıkmıştır. Son yıllarda iç mimarideki trendler şu şekilde sıralanabilir:

  • Daha aydınlık mekanlar
  • Soft renkler
  • Geçmişe yönelik tasarımlar
  • Fonksiyonel mobilyalar
  • Teknoloji ile bütünleşmiş detaylar

Tüm bu trendler, mekanları daha modern gösterir ve kapalı mekanlardan beklenenleri sağlar. Özellikle son yıllarda bu trendleri takip ederek yapılan iç mimari tasarımları oldukça ilgi görmektedir.

İç Mimarlık Ofisleri Nasıl Çalışırlar?

İç mimarlığın ne olduğu hakkında bilgi edinilmesiyle birlikte “İç mimarlık ofisleri nasıl çalışır?” sorusu da merak edilen konular arasında yer almaktadır. İç mimarlık mesleğinin çalışma prensibi diğer alanlara göre farklı bir vizyon gerektirir. Çünkü meslek içerisinde doğru mekan tasarımları yapmak oldukça hassas bir konudur. 

İç mimarlık mesleğine mensup kişiler tasarım konusunda oldukça tecrübelidir. Mekanlarda hangi eşyanın nereye uygun olacağını mimarlar, kolay bir şekilde belirleyebilir.

İç Mimarlık Nedir, Ne İş Yapar?

“İç mimarlık nedir, ne iş yapar?” sorusu, mekanlarına tasarım yapacak olan kişiler arasında oldukça merak edilmektedir. Yapıların ve iç mekanların bir proje kapsamında tasarlanıp uygulamalar yapılması ile ortamlar daha güzel görünümlü ve işlevsel hale getirilir. Bu çalışmaları yapan kişilere ise iç mimar denir. 

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Nedir?

İç mimarlık ve çevre tasarımı, iç mimarlıktan farklı olarak dış mekanlarda da tasarımlarına yer veren bir meslek dalıdır. Bu meslek dalında genel amaç; insanlar için daha yaşanabilir, estetik değerleri yüksek ve sağlıklı alanlar oluşturmaktır. Özellikle son yıllarda iç mimarlık ve çevre tasarımı alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmeler doğrultusunda sadece iç mimarlık alanında değil çevre tasarımı alanında da büyük gelişmeler kaydedildiği görülmektedir. 

Ev Dekorasyonu için Mimarlık mı İç Mimarlık mı Seçilmeli?

Mimarlık mı iç mimarlık mı? Bu soruya verilecek yanıtlarda öncelikle beklentiler dikkate alınmalıdır. Ev, işyeri veya ofis gibi alanlarda, dekorasyon anlamında değişiklik yapılacaksa başvurulacak ilk kişiler iç mimarlar olmalıdır. 

Bu çalışmalar ancak profesyonel bir kişi tarafından yapılır. İç mimari tasarımlar, mekanların hem görüntüsünü hem de prestijini arttıracak dokunuşlarla elde edilir. Özellikle daha kapsamlı ve büyük projelerde, kendi alanında isim yapmış iç mimarlar ile çalışmak doğru bir tercih olacaktır. 

Tint Mimarlık, sektörün önde gelen isimlerinden olarak iç dekorasyonlarda fark yaratmaktadır. 

 

 

 

İç Mimar Villa Tasarımları Nasıl Yapılır?

İç mimar villa tasarımları denildiğinde aklınıza birçok örnek gelebilir. İçeriğimizde konuyla ilgili size birkaç fikir vereceğiz. 

Villanızın dışı kadar içi de önemlidir. Size huzur verecek iç villa mimar tasarımları ile evinizde daha huzurlu hissedersiniz. Bunun için bilmeniz gerekenleri, bu yazımızda bir araya getirdik. İçeriğimizi okuyarak iç mimar tasarımları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Yaşam Alanınızı Güzelleştirecek 3 Villa İç Mimar Teknikleri

Hayatınızın önemli bir kısmı evinizde geçer. Güzel bir dekorasyon, yoğun hayatınızdan sıyrılıp rahatlamanız için en iyi seçenektir. Villa iç mimari tasarımları için 3 belirli teknikle başlamalısınız:

  • Zemin döşemelerini zevkinize uygun olmalı, ortamı ferahlatmalıdır. Villanızın dekorasyonunda değişiklik yapacaksanız önceliği zemine vermelisiniz. Yeni parkelerinizi döşedikten sonra halınızı buna uygun şekilde seçebilirsiniz.
  • Villa iç mimari modelleri için profesyonellerle çalışmayı ihmal etmemelisiniz. Dışı kadar içinin de mükemmel olmasına özen göstermelisiniz. Tint Mimarlık, size dekorasyon konusunda yardımcı olur. Villanıza uygun eşyalardan duvarların rengine kadar birçok konuda en iyisini gerçekleştirir. Doğru mobilyaları uzmanınızla birlikte alabilirsiniz. 
  • Duvarlarınızda mobilyalarınıza göre renklendirebilirsiniz. Belirli bölümlere duvar kağıdı uygulayarak hoş bir ambiyans oluşturabilirsiniz.

Adım adım ilerlemek, iç mimar villa tasarımları için en doğrusudur. Bol bol araştırabilir, dekorasyon örneklerine bakabilirsiniz. Bunlar, size fikir vermesi açısından önemlidir. Bir süre sonra istediğiniz tarzda bir ev sizin için hazırlanır. 

Evinizi Olduğundan Geniş Gösterecek Villa İç Mimari Modelleri

Daha geniş bir alana mı sahip olmak istiyorsunuz? Villanızda bunu yapmanız mümkündür. Söylediğimiz gibi dekorasyon değişikliğinde parke seçiminizi doğru yaptığınızda geniş bir alan yaratabilirsiniz. Tabii ki, tek seçenek bu değildir. Fazla bulunan eşyalarınızdan kurtulmalısınız. Bunun yerine daha minimalist bir tarz oluşturabilirsiniz.

Aşağıdakiler evinizi geniş göstermeniz için size yol gösterebilir:

  • Duvarlarınız için daha açık renkleri tercih etmelisiniz. Aydınlık ve parlak duvarlar daha yansıtıcı olduğundan dolayı evinizi genişletir.
  • Evinizi ferahlatacak perde modelleri almalısınız.
  • Mobilyalarınızı doğru şekilde düzenleyin.
  • Evi genişleten renkler hakkında araştırma yapın.

Yukarıdakiler, villanızı genişletmeyi sağlayabilir. Bunları gerçekleştirirken renk uyumunu hiçbir şekilde atlamayın!

Trend Olan 2022 Villa İç Mimari Projeleri

2022 senesi için villa iç mimari projeleri bulunmaktadır. Trend renkler, mobilyalar, zeminler ve daha fazlası vardır. Tint Mimarlık, evinizin daha modern olması için çeşitli projeler geliştirmiştir. Yaşam alanlarınızı kişiselleştirmek için bu projeleri inceleyebilirsiniz. İç mimarlık villa tasarımları için uzmanına danışarak istediğiniz gibi bir alan yaratabilirsiniz.

Villa İç Mimari Dekorasyonu Ruh Haliniz için Neden Önemli?

Evler, dinlendiğiniz yerler olduğundan dolayı sizi kötü hissettirmemelidir. Doğru yapılmayan villa dekorasyonları, kötü hissettirebilir. Renk uyumuna, genişliğe ve daha fazlasına dikkat edilen iç mimarlık villa tasarımları ile evinizde mutlu olursunuz. Renklerin sizi yormadığı ferah alanlarda oturduğunuzda kendinizi konforlu hissedersiniz. Stresten uzaklaşmanız, dinlenmeniz açısından iç mimari dekorasyonları çok büyük öneme sahiptir. 

 

En Trend Ofis Tasarımı Modelleri Nelerdir?

Ev sıcaklığını ve profesyonel çalışma ortamını aynı anda yansıtabilmesi açısından ofis tasarımı büyük öneme sahiptir. İşte ofis tasarımları ve trend modeller hakkında tüm detaylar… 

Modern tasarım ofis modelleri, çalışanların üretkenliğini arttırmaktan örgüt içi dayanışmanın kuvvetlenmesine kadar birçok noktada etki sahibidir. İşlevsel ve çalışanların kendini mutlu hissettiği ofis tasarımları, resmi işlerin daha pratik şekilde halledilmesini büyük oranda kolaylaştırmaktadır.

En trend ofis tasarım örnekleri arasında, doğal ışık kaynakları bulunduran aydınlık ofisler ilk sıralarda gelmektedir. Dekorasyonlarda bol sayıda yeşil yapraklı bitki ve küçük boyutlu ağaçların kullanılması ise tamamlayıcı unsurlar arasında yer almaktadır. Gelin, ofis tasarımları ile ilgili ipuçlarını birlikte ele alalım. 

İç Mimar Tasarım Ofis Mobilyaları Nelerdir?

Tasarım ofis mobilyaları, bir markanın karakterini yansıtma ve farkını ortaya koyma noktasında en büyük yardımcıları arasındadır. Göze hitap eden şık tasarımlara sahip olan ofisler, marka imajını güçlendirmede oldukça etkilidir. Siyah çerçeveli ve geniş camlı ofisler, bir markanın şeffaf ama aynı zamanda güçlü olduğu yönünde algı uyandırmaktadır.

Tasarım ofis mobilyaları, oturma gruplarından merdiven korkuluklarına kadar uzanabilen geniş bir ürün aralığına sahiptir. Ofis ortamında en çok ihtiyaç duyulan mobilyaları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Masa, sandalye ve makam takımları
  • Raflı ve çekmeceli dolap bölmeleri
  • Konuklar ve çalışanlar için oturma grupları
  • Toplantı salonu masa ve sandalyeleri

Günümüzde modern tasarım ofis modelleri sürekli değişen trendler arasında göze çarpmaktadır. Gelişen teknoloji ile ofislerde kullanılmakta olan teknolojik cihazlarla uyumlu olan ofis tasarımları, müşterilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmektedir.

Öneri İçerik: Açık Ofis Kavramı

Huzurlu Hissettiren Ofis Tasarım Örnekleri Nasıl Olmalıdır?

Huzurlu hissettiren ofis tasarım örnekleri, insanlar üzerinde yatıştırıcı ve sakinleştirici etkilere sahip olan renkler içermelidir. Bu renkler arasında en sık kullanılanları yeşil, mavi, lila, bej olarak sıralanabilir. Duvar boyası, tablo ya da ofis mobilyalarında kullanılan huzur verici renkler, hem çalışanlar hem de görüşme yapılan müşteriler üzerinde olumlu bir etki bırakacaktır.

Huzurlu bir ofis tasarımı gerçekleştirmede yalnızca renkler değil, eşyaların konumu ve aydınlatma da oldukça önemlidir. Sıcaklığı temsil eden sarı tonlardaki aydınlatmalar ve verimli toplantılar gerçekleştirmeyi sağlayan iç mekanlar, çalışma şartlarını iyileştiren unsurlar arasındadır.

Ofis Mimari Tasarım Neye Göre Planlanır?

Ofis mimari tasarım titizlikle planlanması ve markanın konseptine uyum sağlaması gereken bir süreçtir. Bir ofisin tasarımı yapılırken oda veya odaların boyutu, konumu ya da biçimi göz önünde bulundurulmalıdır. Estetik ve şık bir görüntü oluşturmaya çalışırken dikkat dağıtıcı unsurlara yer verilmediğinden emin olunması da başka bir gerekliliktir.

Modern Tasarım Ofis Modellerinin Olmazsa Olmazları Nelerdir?

Modern tasarım ofis modelleri, zaman içinde tarz ve tasarım yönünden birçok değişikliğe uğramış olsa da konfor unsuru daima önemini korumuştur. Çalışanların saatler boyu üzerinde oturduğu sandalyelerin rahat, ergonomik ve vücut sağlığına uyumlu olması çok önemlidir. Hareketli ve kişiye özel olarak değiştirilebilen ayarlara sahip boyun destekli sandalyeler ofis ortamı için idealdir.

Ofis mimari tasarım ayrıca yeterince ışığa sahip olmalı, doğal ışığın yeterli olmadığı uzak köşelerde desteklenerek göz sağlığını korumalıdır. Çalışanların çalışma alanları, hem iç içe olmalı hem de kimsenin kişisel alanını işgal etmeyen bir uzaklıkta bulunmalıdır.

Tint Mimarlık, tüm beklentilerinizi karşılayacak nitelikli ve donanımlı bir ekiple sizlere destek sağlamaya devam ediyor! 

Ağustos 6, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

MİMARİNİN TANRISAL YOLCULUĞU

Mimarlık her ne kadar insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda doğmuş bir oryantal sentez olarak kabul edilse de, varoluş süreci gerek biçim gerekse estetik açıdan mimari için bir başlangıç noktasıdır. Tanrı’nın bilinmezliğini çözmeye çalışan ve O’nu arayan insanoğlu, inanç sistemi döngüsünde ilk başta mimariyi araç olarak kullanmıştır.
Neandertal (Homo neanderthalensis ), günümüzden yaklaşık 250.000 yıl önce mağaralarda yaşamış insan türüdür. Korunma amaçlı mağaralarda yaşadıkları ve mağara duvarlarına yaptıkları resimler hepimiz tarafından bilinmektedir. Peki bu mağara resimleri bize ne anlatmıştır? Bu resimler avladıkları hayvanları veya korktukları doğa olaylarını konu almıştır. Bunların bir ritüel olduğunu düşünürsek, bu resimler onları yırtıcı hayvanlardan, doğa olaylarından zarar görmemelerini sağlamak ve avlanmalarını kolaylaştırmak içindir. Tanrı veya tanrıları, onları korumuş ve yardım etmiştir. Yaratıcı kavramı net olarak ifade edilemese de; inanç sistemi kurulmaya başlamıştır. Ve Mimari; mağara duvarlardaki resimler ile tanrıya ulaşmak için bir araç olarak kullanılmıştır.

Çanak çömleksiz neolitik çağa ait en eski yapılaşma Göbekli Tepe ile karşımıza çıkmaktadır. Çıkartılan kalıntılara baktığımızda herhangi bir konutsal özellik taşımamaları; yapılar bütününü harika bir kült mimari olarak göstermektedir. Boyları 7m yi bulan dikili taşların çıkarılması; insanların stilize edilmesi olarak düşünülse de, insan boyunu aşan ölçekte yapılması, Tanrı’ya yakınlık olarak düşünülebilir. Bu da mimarinin hala Tanrı’ya ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığını bize gösterir.
Antik Yunan Çağı’na geldiğimizde yaratılma düşüncesi yoktur. Dünya yoktan var edilmek yerine, biçim verilerek meydana getirilmiştir. Zamanın ünlü düşünürü Platon’a göre; iyi ideası, bir mimar gibi var olanı işleyerek biçimlendirilmiştir. Bu da arkaig dönemde mimarinin araç olmaktan çıkıp, Tanrı’nın mimar olduğunu bize göstermektedir.
Tek tanrılı dinlere geçişle birlikte, dünyayı yoktan var eden bir Tanrı inancı oluşmuştur. Yerleri ve gökleri vareden Tanrı inancı, bize Antik Yunan Çağ’ından günümüze Tanrı’nın hala ilk mimar olduğu inanıncının değişmediğini göstermiştir. Aralarındaki tek fark, birinde biçimlendirilen Dünya diğerinde yoktan var edilmiştir.
Bazı toplumsal gruplarda tarafsız bir Tanrı anlayışı vardır. Üyelerin inanış olarak tek tanrılı bir dine mensup olma zorunluluğu olması ve bu dinlerde Tanrı kavramlarının farklılaşması nedeniyle Tanrı’yı ‘Evrenin Ulu Mimarı’ olarak nitelendirmektedirler.
Teknolojinin gelişmesi ,yeni bir çağın ilk adımlarının atılması; insanlara yaratıcı olma hakkını vermiştir. Meta dünyası ile insanlar, kendi dünyalarını yaratmaya başlamışlardır. Bu durumu arkaig çağa göre düşünürsek var olanı biçimlendirerek, insanlar kendilerinin Tanrı’ları, kendi dünyalarının mimarları olmuşlardır.

 

Günümüze kadar ‘Tanrı’ ve ‘Mimar’ kelimeleri ayrılmadan gelmiştir. İlk başta inanç sisteminde mimarlık bir araç iken, yerleşik düzene geçilmesi ve sosyopolitik yaşamın başlaması ile birlikte Tanrı mimar olarak görülmeye başlanmıştır. Yaratma kavramının topluma entegre olması ile birlikte Tanrı baş yaratıcı, baş tasarımcı olarak inanç sisteminde yer almıştır. Bilişim sektöründe önemli gelişmelerin yaşanması ile insanlar kendi evrenlerini sanal ortamlarda inşa etmeye ve kendi evrenlerinin Mimarları olmaya başlamışlardır. İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlasında dediği gibi, ‘Gerçek olan biri beni düşünüyor. O gerçek ben ise bir düş oluyorum.’

Temmuz 26, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

Restorasyon Nedir?

Mimarinin ana dallarından biri de restorasyondur. Restorasyonun kelime anlamı yenileme demektir. Sadece mimari de değil hayatımızda bir çok alanda karşımıza çıkan bir kelimedir. Kazılardan çıkarılan kalıntıların restorasyonu, resimlerin restorasyonları, arabaların restorasyonları sadece bu örneklerden bazılarıdır.
Ülkemizde; Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı, Anıtlar Yüksek Kurulu bulunmaktadır. Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının (sit alanları); korunması, restore edilmesi ve topluma kazandırılması bağlamında çalışmaktadır.

Anıtlar Yüksek Kurulu, Türkiye’nin bir çok ilinde bulunmaktadır. Yapı ve diğer taşınmaz tescillerinin yapılması görevleri arasındadır. Tescilli yapılar ve taşınmazlar üzerinde; bu kuruldan onay almadan herhangi bir değişiklik veya çalışma yapılmaz.

Bir yapıyı restore etmek istiyorsanız; restitüsyon-rölöve-restorasyon projeleriniz, raporlarınız, gerekli durumlarda cephe siliyetleriniz ve malzeme örneklerinizle birlikte bu kurula başvurarak onay almanız gerekmedir.


Restitüsyon; bir taşınmazın, ilk yapıldığı halinin projelendirilmesidir. 18.yy’da yapılmış bir yapıyı düşündüğümüzde, haliyle zaman içerisinde doğal afetlerden kaynaklı yıkımlar, eklentik genişlemeler meydana gelmiş olabilir. Araştırmalarınız ve malzeme numunelerinizle, yapının tarihçesini raporunuzda belirtmeniz gerekmektir. Kullanım amaçlarındaki değişiklikler bile restitüsyon çalışmalarında çok önemlidir. Kısacası; günümüze kadar gelmiş veya gelememiş bir yapının dönemsel günlüğünü çıkarma işlemidir.
Rölöve;  TDK’ya göre ‘Bir yapının bütün detaylarının ölçülerek plan, kesit ve görünüşlerinin hazırlanması. Yani mevcut durumunun kağıda veya dijital ortama ölçekli olarak aktarılması.’ olarak geçmektedir. Yine bir yapı için konuşursak ,duvardaki bezemelerden tutun da, tavanındaki ahşap işlemelere kadar günümüze kalan taşınmaz her ayrıntı bize yapının rölövesini verir.

Restorasyon çalışmalarını yaparken, restitüsyon ve rölöve projeleri büyük önem arz eder. Nasıl bir olayı incelerken; gerçekleştiği dönemin şartları, günümüze kadar gelen yankıları ve geleceğe nasıl bir izlenim bıraktığı ile ilgileniyorsak yapıyı da aynı şekilde; dünü, bugünü ve yarını ile etüt etmemiz gerekir.

Her ne kadar restorasyonu yenileme olarak düşünsek de, bir çok tarihi bina restorasyon işlemi sonrası eski kullanım amacında kullanılmamaktadır. Buradaki amaç zaten kullanım amaçlarının sabit tutarak geçmişi günümüzde yaşamak değil, yapısal olarak atıl kalmış, ama kültürel mirasımız içerisinde tarihe ışık tutan taşınmazları restore ederek topluma kazandırmaktır. Çıkan mekan ihtiyaçlarına cevap vermek adına farklı tasarımlar ve bakış açıları denenmelidir.

Eskisini yeniden yapma adı altına yeni hacimlerde malzeme, kütlesel veya doluluk boşluk orantılarının tekrarları kullanılmaktadır. Buradaki tekerürün en belirgin özelliği, tarihi bir çevrede, silüetle uyumlu ve baskılayıcı bir fikrin ortaya konulmamasından kaynaklı ezici bir yapı yapma ihtimalinin çok düşük olmasıdır. Ancak, tarihi bir çevre yerinde, günümüze daha yakın bir kentleşme içerisinde olunduğunda, yansıtma ve saydamlaştırma kullanılabilir.

İşlev kazandırırken, iç mekanlarda ve eklenti hacimlerde malzeme olarak tarihinin kıtıklı sıvasının tuğla duvar üzerine yapmak (ekolojik bir tasarım anlayışı benimsenmemişse) çağımıza uzak kalabilir. Konservasyon işlemleri için kullanılması gereken ile günümüz teknolojisine ait malzeme seçimleri , bir harmoni içerisinde tasarım sürecinde yerini bulmalıdır.

Özetle, restorasyon çalışması yaparken çevreye ve çevredeki yapılara saygımızı asla yitirmemeliyiz. Bu saygı illa ,süre gelmiş bir ritim içerisinde olmak zorunda değildir. Farklı malzeme seçimleri ve tasarım anlayışları ile de bu saygımızı koruyabiliriz.


Bizler, Tint Mimarlık Ailesi olarak ; deneyimli kadromuz ve yenilikçi bakış açımızla, tarihi çevrede yapı tasarımı ve restorasyon projelerinde sizlerin hep yanındayız. Sizlerde yapılarınızda tarihi yaşarken, teknolojiyi kullanmak isterseniz; bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Mimari Restorasyon Nedir? 

Mimari restorasyon, tarihi açıdan önemli olan ancak atıl durumda kalan yapıların çeşitli yöntemlerle yenilerek varlığının devam edilmesine katkı sağlamaktır. Anıtlar Yüksek Kurulu’na bağlı olarak yürütülecek bu çalışmalarda binanın geçmiş tarihine odaklanılır.

Mimari Restorasyonun Amacı Nedir? 

Mimari restorasyonun amacı söz konusu yapıların yeniden kullanıma açılmasını sağlamak, ilk haline döndürmek değildir. Mimari restorasyon tarihi dokuların varlığını devam ettirebilmesi için çeşitli yöntemlerin kullanılmasını kapsar. Böylece yapının dayanıklılığı artırılarak varlığını sürdürmesi sağlanır.

Restorasyon Nasıl Yapılır?

Restorasyon restitüsyon, rölöve ve restorasyon aşamalarından oluşur. Restitüsyon yapının ilk yapıldığı dönemdeki haliyle projelendirilmesidir. Rölöve ise yine plan, kesit ve görünüşlerinin hazırlanmasıdır. İki çalışmadan elde edilen verilerle restorasyon projesi ortaya çıkarılır.

Temmuz 21, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

MİMARLARIN ÇALIŞMA ALANLARI VE HAYATLARI

YKS sonuçlarının açıklanması ile birlikte üniversite adayları için tercih haftaları başladı. Daha önceki ‘Mimar Olmak’ başlıklı yazımızda mimarlık eğitimden kısaca bahsetmek istemiştik. Bu yazımızda da ilerideki meslektaşlarımız için, yardımcı olması adına mimarların çalışma alanlarına değinmek istiyoruz.

Mimarlık, çok yönlü bir meslek olmasından kaynaklı, çalışma ve uzmanlık alanları çok geniş bir alana dağılmıştır. Bir kere üniversitelerde verilen mimarlık mesleği, kütlesel bir tasarım eğitimi ile birlikte size dört yıl boyunca estetik kaygı ve sanat bilinci de aşılar. Bu yüzden mimarlığı, sadece yapı tasarımı olarak düşünmemek gerekir. Endüstriyel tasarımdan, meta dünyasına kadar birçok mecrada kendini kanıtlamış bir daldır.


Mimarlık, bazı platformlarda; saha mimarı – proje mimarı olarak ayrım gösterse de, aslında bir bütünlük içerir. Örnek vermek gerekirse, bir aşı yapmadığı, deneyimlemediği bir yemeğin tarifini verebilir mi? Veremez. Kütlesel tasarımda aynı aşçı örneğindeki gibi, ilk önce yapılacak malzemeyi tanımanız ve onu kullanmanız gerektiğini bilmekle başlar. Uygulama ve projenin ayrı düşünülmesi yapılaşma süreci sonrası, sosyal medyada gördüğümüz ‘öncesi ve sonrası’ , ‘render ve yapılan’ gibi durumları ortaya çıkarmaktadır.
Günümüz şartlarında mezun olduğunuzda; size birkaç alternatif sunulur. Çoğu zaman özel sektör ve devlet memuru olarak düşünülse de; akademisyenlik de popüler alternatiflerden biridir. Özel sektör ve devlet memuru sınıflandırması yerine aslında bunu, hizmet veren ve verilen hizmeti kontrol eden olarak ayırabiliriz.

Bizler özel sektör çalışanı olduğumuz için bu konuyu biraz daha açmak istiyoruz. Çalışma hayatından da eğitim sürecinizde olduğu gibi siz bazı zorluklar bekliyor. İlk önce çizdiğimiz projelerde bahsedelim. Unutmamamız gereken en önemli nokta, çalışma hayatında yaptığımız her kütle kağıt üstünde kalmayacak. Bu yüzden en önemli unsur kullanıcı. Sayısal bir sonuç alamadığımız için, başarı kullanıcı memnuniyetidir. Uzaktan bakıldığında, kendimizi atölyelere kapatıp, günlerce çizim yapıyormuşuz gibi gözükse de aslında, çizim belki de işin en kolay bölümüdür. İlk önce tasarımını yapacağınız kütlenin hikayesini yazmalısınız. Kullanıcıyı çok iyi analiz ederek, kullanım süresi boyunca rutinlerine cevap verecek anlayış benimsemelisiniz. Bu doğrultuda bir işlev şeması çıkartıp, tasarıma başlamalısınız. Tasarım süreci zor gibi gözükse de, yazdığınız hikaye size ihtiyaçlarınızı zaten söyler. Başlamanız yeterlidir. Gerisi kendiliğinden gelir..
Özel sektörde mimar olarak çalışmak zor gibi gözükse de, mesleki tatmine ulaşmanız için en büyük adımdır. Tasarımlarımızın uygulanması ve beğeni görmesi bizler için en büyük mutluluktur. Hayatımızın büyük bir kısmı bilgisayar başında geçer, rüyalarımızda bile çizdiğimiz yapıların içlerinde gezer, her zaman söyleniriz, kahve besin kaynağımız haline gelir, her zaman ne kadar zorlandığımızdan bahsederiz. Ama meslekten vazgeçme oranımız çok düşüktür. Başka mesleğe yönelen meslektaşlarımız bile mimarlıktan vazgeçemez. Mimar-yazar, mimar-fotoğrafçı, mimar-işletmeci… Bu ünvanlar hep mimar ile başlar.

Öneri İçerik: Mimari Fotoğrafçılık Nedir?

Biz Tint Mimarlık ailesi olarak, mesleğimizi çok seviyoruz. Bizim için en büyük başarı, aldığımız kullanıcı memnuniyeti. Çalışma hayatı olarak mimarlığı seven herkesi, bu bölümü okumaya ve hep birlikte sektörümüzü bilinçli olarak büyütmeye davet ediyoruz.

Temmuz 18, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

MİMAR OLMAK..

18-19 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen YKS Sınavının sonuçları ÖSYM’nin belirlediği sınav takvimine göre 20 Temmuz’da açıklanıyor. Sonuçların açıklanması ile birlikte belki de sınava hazırlıktan daha zor bir dönem adayları bekliyor. Üniversite ve bölüm seçme..
Bizde bu süreçte sizlere yardımcı olmak adına mesleğimizi biraz olsun anlatmak istedik. Mimarlık, hem güzel sanatlar hem de mühendislik fakültelerinde yer buluyor kendine. İki fakülte arasındaki temek fark, derslerin kredilendirmeleri oluyor. Eğer yurtdışında çalışmayı veya eğitiminize devam etmeyi düşünüyorsanız, denklik almanız için tamamlamanız gereken dersleri tercih döneminde incelemenizi tavsiye ederiz.

mimar olmak
Mimar, her türlü canlıya her türlü kullanım alanı tasarlayan kişilere denir. Konut yapılarından tutun da, sağlık, eğitim, güvenlik yapılarına kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Canlı odaklı tasarım olmasından kaynaklı, canlının olduğu her yerde mimari vardır.
Bir mimar aynı Cem Yılmaz’ın dediği gibi ‘little little into the middle.’ her şeyi biraz biraz bilmelidir. Biraz fizik, biraz kimya, biraz matematik. Hayata dair ne varsa, fikir sahibi olmalıdır ki; bu fikirler tasarıma dönüşebilirsin. Haliyle bu kadar yönlü bir mesleğin eğitimi kolay olmayacaktır. Sayılsal veya toplumca kabullenilmiş kesin bir doğru üzerinden sonuca varılamadığından; vize ve final haftaları zorlayıcı olabilir. Her bölümün kendince bir zorluğu tabi ki de vardır ama beğeni üzerinden notlandırma yapılması biraz daha işleri zorlaştırabilir.
Bölümün en güzel tarafı; tasarım yaparken hiçbir dikte hissetmeyecek olmanız. Tasarım yapmak başlı başlına bir eylem olduğundan, benlik kelime anlamıyla ‘ego’ besleyen bir meslektir.
Mimarlık sizi sadece bir meslek sahibi yapmaz, bir Unvan sahibi de olursunuz.
Mezun olduktan sonra, iş bulmak günümüz şartlarında, hiçbir dalda kolay değildir. Eğitim hayatınızda kendinizi ne kadar geliştirdiğiniz ile birlikte çalışma hayatınızda ne kadar geliştirebileceğiniz önemlidir.


Özetlemek gerekirse, mimarlık; ileride çok para kazanma isteğiyle okunabilecek veya çalışılabilecek bir bölüm değildir. Okuması kolay, televizyon karşısında proje çizebileceğiniz, son dakika jürilere hazırlanabileceğiniz bir bölüm hiç değildir. Mezun olduğunuzda, insanlar mimar olduğunuz için size farklı davranmayacaklar veya şirketler kapınızda onlarla çalışmanız için sıraya girmeyecek.
Mimar olduğunuzda, bir hikaye yazacaksınız. Sonra o hikaye sizin tasarımınız olacak. İçine gireceksiniz. Merdivenlerinden çıkacaksınız… O hikayeyi ilk önce siz yaşayacaksınız sonra da diğer canlılar o hikayede kendine yer bulacak..
Tint Mimarlık Ailesi olarak Çayyolu, Park Caddesinde; sizleri hikayelerimizi yaşamaya davet ediyoruz. Bu mesleği tercih etmeyi düşünen , müstakbel meslektaşlarımıza başarılar dileriz. Unutmayalım ki her güzel bahçe, dik bir yokuşun sonunda olur. Bahçeyi güzelleştiren içerisindeki çiçekler değil, sizin oraya giderken harcadığınız emektir.

Temmuz 4, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

Kredi Oranlarındaki Yeni Düzenleme ile İnşaat Sektörü Canlanıyor

Geçtiğimiz yıla damga vuran, dolar kurundaki ani artış ve yaşanılan ani dalgalanmalar emlak sektörünü de derinden yaraladı. Kur artışından kaynaklı artan maliyetlerin alım gücünü düşürmesiyle, yaşanılan krize çare olarak; inşaat sektörünü canlandırmak adına yeni yapılar için bankalar düşük faizli konut kredisi vermeye başlamıştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bununla ile ilgili yeni bir karara imza attı. Bu karara göre kredi değer oranları değiştirildi. Artık değeri 10milyon TL üzeri olan konutlar için kredi imkanı tamamen kaldırıldı. 5 milyona kadar olan konutlarda ise kullanılabilecek kredi oranın %70 olarak sınırladılar. 2 milyon TL’nin altındaki konutlarda %90 olarak kredi imkanı devam etmektedir.

Lüks Gayri-menkul değerlendirme uzmanlarına göre bu kararın nedeni; yastık altı paralarının piyasaya sürülmesinin istenmesi. Bankalarda altın ve dolar kurunda bulunan sıcak paraların piyasaya sürülerek, piyasadaki sıcak para akışının artırılmak istenmesi.
Alınan bu kararla birlikte inşaat sektöründe lüks konut oranlarında düşüş yaşanırken sosyal konutlarda artış olması bekleniyor. 2 milyon TL’nin altındaki konutlarda %90 oranında düşük faizli kredi imkanı , yüksek kira bedellerinin konuşulduğu ülkemizde , dar gelirli vatandaşların ev sahibi olması için büyük fırsat.
‘Ucuz konut üretiminin en önemli özelliği erişilebilir fiyatıdır. İkinci ve önemli adım yüklenebilir ve ucuz kredidir’ diyen İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, bu kararın sektöre önemli yansımalarının olacağının müjdesini verdi.
Ankara, Çayyolu’nda bulunan Tint Mimarlık ailesi olarak; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nın son kararına göre istenilen ölçekte ve maliyette projelendirme ve uygulama hizmetlerimize devam etmekteyiz. Lüks konut inşaatından, sosyal konut projelerine deneyimli kadromuz ve yenilikçi anlayışımız ile sektörü bir adım daha ileriye taşımayı planlıyoruz. Siz hayal edin, biz tasarlayalım..
#Bddk #dolar #düşükkredi #konutkredisi #sosyalkonut #toplukonut #lüksvilla

Modern Mimari

Modern Mimari Nedir

“Modern mimari” terimi; Modernizm olarak bilinen sosyal, sanatsal ve kültürel tutum içinde tasarlanmış ve inşa edilmiş mimariyi tanımlar. Sanatta, edebiyatta, mimaride ve müzikte deneyselliğe, önceden belirlenmiş “kuralların” reddine ve ifade özgürlüğüne vurgu yapmaktadır. Mimarlıkta Modern Hareket 20. yüzyılda doğdu ve gerçekten I. Dünya Savaşı’ndan sonra başladı. Mühendislik, yapı malzemeleri, sosyal eşitlik, sağlık ve endüstrideki ilerlemeler yakınsadı, geçmiş tarihsel stiller reddedildi. Bu, mimarlığın yeni bir tasarım çağına girmesine izin veren mükemmel bir fırtına yarattı.

Modern mimari, süsleme üzerinde verimliliği ve modern formu vurgulayan bir so tarzıdır. Bu tasarım estetiği, victorian ve gotik stilleri gibi diğer detaylı ve farklı dekorlardan edinilmiş evlerden ayırmaktadır. Modern mimari genellikle sade ve düz biçimler içerir. Modern mimari aynı zamanda pratik bir sorunu çözmeye de çalıştı: kentsel nüfusta bir patlama. Göç ve çelik üretimi gibi yeni endüstriler insanları kırsal alanlardan şehirlere çekiyordu ve büyümeye ayak uydurmak için yeni ofislere, fabrikalara ve konutlara ihtiyaç vardı. Yeni seri üretim teknikleri, binaların hızlı ve nispeten ucuza üretilebileceği anlamına geliyordu.

Öneri İçerik: Kentsel Tasarım Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Modern Mimari Özellikleri

Açık ve iyi tanımlanmış kat planları; modern mimari, biçime daha fazla ağırlık verdiğinden, mimarlar, yaşam alanları ve hayatın akışını destekleyen ferah kat planları yaratmaya çalışmaktadır. Modern ve geleneksel yapı malzemeleri; modern evlerde yaygın olarak kullanılan bazı malzemeler arasında çelik, beton blok, demir ve cam bulunmaktadır. Ahşap, tuğla ve taş gibi daha geleneksel yapı malzemeleri, doğal güzelliklerini göstermek için daha basit şekillerde kullanıldı. Dış çevre ilişkisiyle inşaat alanları ve binaların onları çevreleyen doğal peyzajla nasıl bir ilişki içinde olacağı üzerine çokça düşünüldü.

Asimetrik tasarımlar; Modern mimarlar, temiz bir şekilde planlanmış ve herhangi bir ek dekorasyondan yoksun büyük, pürüzsüz şekiller ve asimetrik kompozisyonlarla oynadılar. Sonuç olarak modern mimari 1900’lerin başında kendini gösterdi. Ancak daha çağdaş gösterimleri göreceğimiz 1960’larda sona erişti. Öte yandan etkileri kaybolmadı.

Yıllar içinde, Modern mimari dünyaya yayıldı. Yerel ihtiyaçları ve mimari tasarım hassasiyetlerini karşılayan bölgesel uyarlamaları içerecek şekilde genişledi. Sonuç olarak modern mimari 1900’lerin başında kendini gösteren ancak daha çağdaş gösterimleri göreceğimiz 1960’larda soğuyacaktı. Modern mimarinin temel ilkeleri, işlevi izleyen biçim, temiz çizgiler ve süsleme eksikliğidir. Sonunda, alan fazlalığı ve yapı malzemelerinin katı doğası nedeniyle modern ilkeler günlük yaşam için çok sadeleşti ve cansızlaştı. Kullanım alanlarında ve mimaride gördüğümüz etkileri devam etmektedir.

Öneri İçerik: Kubizm ve Mimari İlişkisi

Modern Mimari Nedir?

Modern mimarı, genel olarak modernizm çerçevesinde sosyal, sanatsal ve kültürel tutuma uygun tasarlanan, inşa edilen mimariyi işaret eder. Son yıllarda popülaritesi giderek artan modern mimariyi ferah, sade ve kullanışlı yapılar olarak da tanımlayabiliriz. 

Modern Mimarinin Özellikleri Nelerdir? 

Modern mimarinin en dikkat çeken özelliği minimal ve temiz çizimlerden oluşmasıdır. Doğayla iç içe yaşam imkanı sunar. Büyük pencereler, cam duvarlar ve asimetrik kesimler kullanılır. En önemlisi de iyi tanımlanmış ve açık kat planları bulunur. 

Modern Mimari Akımları Nelerdir?

1900’lü yılların başında ortaya çıkan modern mimari akımları: yeni brütalizm, metabolizm, geç modernizm, postmodernizm ve dekonstrüktivizm olarak karşımıza çıkar. Her ne kadar 20.yüzyılın sonlarına doğru etkisini yitirse de hala ilgi görmeye devam ediyor.

Mayıs 27, 2022 by Tint Mimarlık 0 Comments

Yeni Nesnellik ve Mimari Yansıması

Yeni Nesnellik Akımı

Yeni Nesnellik, 1920’lerde Alman sanatında dışavurumculuğa karşı bir tepki olarak ortaya çıkan bir hareketti. Terim, Mannheim’daki Kunsthalle’nin müdürü Gustav Friedrich Hartlaub tarafından 1925’te post-ekspresyonist bir ruhla çalışan sanatçıları sergilemek için düzenlenen bir sanat sergisinin başlığı olarak kullandı. Max Beckmann, Otto Dix ve George Grosz’un da aralarında bulunduğu bu sanatçılar, dışavurumcuların kişisel katılımını ve romantik özlemlerini reddettiği için, Weimar entelektüelleri genel olarak kamusal işbirliği, katılım ve romantik idealizmin reddi için silah çağrısı yaptı.

Yeni Nesnellik, Weimar Almanya’daki kamusal yaşamın ve buna uyum sağlamak için yaratılan sanat, edebiyat, müzik ve mimarinin tutumunu karakterize etmek için kullanılan bir terimdir. dünyayla pratik ilişki – Almanlar tarafından özünde Amerikan olarak anlaşılan tüm ticari bir tutum: “Neue Sachlichkeit, Amerikancılıktır, amaç kültü, zor gerçek, işlevsel çalışma eğilimi, profesyonel vicdan ve kullanışlılık”

Öneri İçerik: Almanya Mimarisi

Esasen Alman resmindeki bir eğilimi tarif etmesine rağmen, terim kendi başına bir hayat sürdü ve Weimar Almanya’daki kamusal yaşamın tavrını ve buna uyum sağlamak için yaratılan sanat, edebiyat, müzik ve mimariyi karakterize etmeye başladı. Felsefi bir nesnellik hedefinden ziyade, dünyayla pratik bir ilişkiye -Almanlar tarafından özünde Amerikalı olarak anlaşılan, tamamen ticari bir tutuma- doğru bir dönüş anlamına geliyordu.

Hareket esasen 1933’te Weimar Cumhuriyeti’nin çöküşü ve Nazilerin iktidara yükselişiyle sona erdi.

Yeni Nesnellik Akımı

Mimari Yansıması

Resim ve edebiyatta olduğu gibi mimarlıkta da Yeni Nesnellik, 1920’lerin başındaki Weimar kültüründeki geçiş yıllarına ait Alman çalışmalarını, Ekspresyonist mimarinin üslup aşırılıklarına ve ulusal ruh halindeki değişime doğrudan bir tepki olarak tanımlar. Bruno Taut, Erich Mendelsohn ve Hans Poelzig gibi mimarlar, Yeni Nesnellik’in Almanya’da Neues Bauen (“Yeni Bina”) olarak bilinen, doğrudan, işlevsel açıdan düşünülmüş, gerçekçi inşaat yaklaşımına yöneldiler. Dawes planının kabulü ile Nazilerin yükselişi arasındaki kısa dönemde gelişen Neues Bauen hareketi, Weissenhof Estate gibi halka açık sergileri, Taut ve Ernst May’in devasa kentsel planlama ve toplu konut projelerini ve etkili deneyleri kapsıyordu. Bu nedenle Avrupa’da yeni nesnellik akımına ait çok sayıda mimari örnek görebiliriz.

Öneri İçerik: Dekonstrüktivizm Nedir?

Hemen Ara