Arsa üzerine villa çizimi yaptırmak büyük bir karardır. Elinizdeki boş arazi, bir yuvaya dönüşecektir. Bu dönüşümün ilk adımı mimari projedir. Proje ne kadar iyiyse, eviniz de o kadar güzel ve kullanışlı olur. Mimarlık ofisi seçimi bu yüzden çok ciddiye alınmalıdır. İyi bir ofis, sizin isteklerinizi arsaya en uygun şekilde yansıtır. Kötü bir seçim ise başınızı çok ağrıtabilir. Ankara’da villa çizimi yapan pek çok yer var. Çayyolu mimarlık ofisleri bu konuda öne çıkar.
Villa Projesi Neden Bu Kadar Mühim?
Bir villa projesi, sadece duvarların yerini gösteren bir kağıt değildir. O kağıt, sizin milyonlarca liralık yatırımınızın temel planıdır. İnşaatın nasıl ilerleyeceğini, ne kadar malzeme gideceğini, evin ne kadar sağlam olacağını bu çizimler belirler. Bir ev yapmaya karar verdiğinizde, elinizdeki projeyle belediyeye gidersiniz. Belediye görevlileri bu çizimlere bakar. Her şey yasalara, kurallara uygun mu diye denetler.
İmar yönetmeliğine uygun proje yoksa, inşaata başlama izni alamazsınız. Ruhsat alamazsınız. Proje aynı zamanda şantiyedeki ustaların da yol haritasıdır. Duvarı nereye öreceklerini, pencereyi nereye açacaklarını, tesisat borularını nereden geçireceklerini hep bu plana bakarak yaparlar.
Düşünün ki projede bir hata var. Bir oda çok karanlık kalmış. Veya mutfakla yemek odası arasında bir uyumsuzluk var. Bunu kağıt üzerindeyken düzeltmek çok kolaydır. Ama inşaat bittikten sonra fark ederseniz, duvarları yıkıp yeniden yapmanız gerekir. Bu da hem büyük bir masraf hem de büyük bir zaman kaybı demektir. İyi bir mimari ofis, sizi tüm bu dertlerden kurtarır. Evinizin her köşesini sizin için düşünür.
Mimarlık Ofisi Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Doğru ofisi bulmak, biraz araştırma ister. Sadece tanıdık tavsiyesiyle veya en parlak ofise girerek karar vermeyin. Birkaç mühim noktaya bakmanız gerekir.
Ofisin yaptığı eski işlere bakın (Portfolyo)
Bir mimarın size ne verebileceğini anlamanın en iyi yolu, daha önce yaptıklarına bakmaktır. Ofisin bir web sitesi vardır. O siteye girip “Projeler” veya “Yaptıklarımız” bölümünü açın. Orada ne görüyorsunuz?
Sadece bilgisayarda çizilmiş, parlak ve çok güzel duran resimler mi var? Yoksa gerçekten bitmiş, fotoğraflanmış, içinde yaşanan evler mi var? İkisi arasında dağlar kadar fark vardır. Villa uygulamaları yapmış bir ofis aramalısınız. Yani, o ofis o villayı sadece çizmemiş, inşaatını da takip etmiş, bitirmiş.
Bu bitmiş işlerin fotoğrafları size ofisin tarzını da anlatır. Kimi ofis daha çok cam, metal, düz hatlar tercih eder. Modern bir duruşu vardır. Kimi ofis ise ahşap, taş, kiremit gibi malzemeleri sever. Daha sıcak, daha klasik duran binalar yapar. Sizin hayalinizdeki ev nasıl bir ev? Kendi tarzınıza yakın işler yapan bir ofisle anlaşmanız, en baştan ortak bir dil yakalamanızı sağlar.
Sadece fiyata göre karar vermeyin
Elbette bütçe önemlidir. Villa çizim fiyatları Ankara piyasasında çok değişkendir. Birkaç ofisten teklif alacaksınız. Bazıları size çok uygun bir rakam verebilir. En ucuz teklifi seçmek size mantıklı gelebilir. Ama mimarlık, en ucuzun alınacağı bir iş değildir.
Çok düşük bir fiyat, çoğunlukla eksik bir iş demektir. Belki size sadece bir ön proje verecekler. Uygulama projeleri, detay çizimleri, tesisat veya elektrik projeleri bu fiyata dahil olmayacak. Ya da belediyedeki iş takibini yapmayacaklar. Siz bunları sonradan fark ettiğinizde, başka kişilere ekstradan para ödemek zorunda kalırsınız.
Unutmayın, iyi bir proje size inşaatta para kazandırır. Malzemeyi doğru hesaplar, gereksiz alanları engeller. Kötü bir proje ise inşaat maliyetinizi durduk yere artırır. Kaliteli bir mimarlık ofisi, başta verdiğiniz paranın kat kat fazlasını size geri kazandırır.
İletişim ve sizi dinleme becerisi
Mimarla aranızdaki bağ çok mühimdir. Bu ofisle belki bir yıl boyunca sürekli konuşacaksınız. Bu yüzden ilk görüşme bir denemedir. Ofise gittiniz, oturdunuz. Sizi ne kadar dinliyorlar?
Sizin hayallerinizi, ailenizin alışkanlıklarını mı soruyorlar? Yoksa sürekli kendi yaptıkları harika işleri mi anlatıyorlar? İyi bir mimar, önce sizi tanır. Kaç kişisiniz, evde en çok nerede vakit geçirirsiniz, misafiriniz çok gelir mi, evden mi çalışırsınız? Tüm bunları öğrenmek ister. Çünkü o ev sizin için yapılıyor, mimar için değil.
Eğer daha ilk toplantıda kendinizi rahat hissetmezseniz, sanki sizi duymuyorlarmış gibi gelirse, o ofisten uzaklaşın. Proje ilerlerken yaşayacağınız sıkıntıların habercisidir bu. İnsan odaklı tasarım tam da budur. Tasarım, sizin yaşamınıza göre şekillenir.
Teknik bilgi ve mevzuat hakimiyeti
Arsa üzerine villa çizimi yapmak, güzel bir resim yapmaya benzemez. Bu işin çok ciddi teknik ve yasal kuralları vardır. Her belediyenin, hatta her mahallenin bir imar yönetmeliği bulunur.
Örneğin, Alacaatlı imar yönetmeliği veya Çayyolu imar durumu belgesi, sizin arsanızın anayasası gibidir. Mimarınızın bu kuralları çok iyi bilmesi şarttır. Arsanızın ne kadar inşaat hakkı var? Yoldan kaç metre çekme payı bırakacaksınız? Çatınızın eğimi ne olacak? Emsal, TAKS gibi teknik hesaplar nedir?
Bunları bilmeyen bir mimar, size harika bir proje çizebilir. Ama o proje yasalara aykırıysa, belediye bu projeyi onaylamaz. Çizimler size geri döner. Tüm işiniz durur. Paranızı ve aylarınızı kaybedersiniz. Ofise mutlaka “Bu bölgenin yönetmeliğini biliyor musunuz?” diye sorun. Net cevaplar alın.
3 Boyutlu çizimler (Görselleştirme)
Mimarın size verdiği kağıt üstündeki 2 boyutlu planları okumak zordur. Çizgilere bakıp evin bitmiş halini, odaların genişliğini hayal etmek herkesin yapabileceği bir iş değildir.
İyi mimarlık ofisleri artık 3 boyutlu çizimler hazırlar. Bu çizimler, evin bitince nasıl görüneceğini size net bir şekilde gösterir. Dış cephesi, bahçesi, iç mekanları, hatta bazen mobilyalı hali bile görülebilir.
Bu görsellere bakarak daha inşaat başlamadan karar verebilirsiniz. “Bu pencere küçük olmuş” veya “Mutfak dolaplarının rengini beğenmedim” diyebilirsiniz. Tüm değişiklikler o aşamada yapılır. İnşaat başladıktan sonra yapılan her değişiklik, size ek maliyet çıkarır. Bu üç boyutlu çizim hizmetini verip vermediklerini mutlaka öğrenin.
Ankara Çayyolu Bölgesinde Villa Mimarisi
Ankara’da villa yaşamı dendiğinde akla ilk Çayyolu, Alacaatlı, İncek, Yaşamkent gibi bölgeler gelir. Bu bölgelerin artık oturmuş bir mimari kimliği var. Çayyolu’nda genelde modern, minimalist ve yalın tasarımlar öne çıkar.
Büyük bahçeler, yüzme havuzları, yerden tavana uzanan geniş camlar bu bölgenin yapılarında sıkça görülür. Ankara Çayyolu merkezli mimarlık ofisi bu bölgenin dokusunu, toprağını, iklimini iyi bilir. Yerel belediyelerin (Çankaya veya Yenimahalle) ne tür projelere daha kolay onay verdiğini bilirler.
Ankara’nın sert bir iklimi vardır. Kışları çok soğuk geçer. İyi bir mimar, bu iklime uygun bir ev tasarlar. Yalıtım çözümlerini projeye en baştan dahil eder. Güneş ışığından en fazla nasıl yararlanacağınızı hesaplar. Bu sayede eviniz hem konforlu olur hem de enerji faturalarınız düşük gelir. Bölgeyi tanıyan bir mimarla çalışmak size bu avantajları getirir.
Proje Çizildikten Sonraki Adımlar Neler?
İşiniz mimarla anlaşıp projeyi teslim alınca bitmez. Asıl iş o zaman başlar.
Ruhsat aşaması
Projeniz bitti. Tüm detaylar hazır. Şimdi bu proje dosyası belediyeye gider. Belediye mimarları, mühendisleri sizin projenizi inceler. İmar yönetmeliğine, deprem yönetmeliğine ve diğer yasalara uygun mu diye bakarlar.
Eğer bir eksik veya hata varsa, projeyi düzeltmeniz için size geri gönderirler. Buna “tadil” denir. Bu aşamada mimarlık ofisinizin işi ne kadar iyi yaptığı belli olur. İyi bir ofisin projesi ilk seferde veya çok küçük düzeltmelerle onay alır.
Seçtiğiniz ofisin bu belediye takibini yapıp yapmayacağını konuşun. Sadece çizip size bir dosya verip “gerisi sizde” mi diyorlar? Yoksa ruhsat alınıncaya kadar işin arkasında mı duruyorlar? Bu çok mühim bir hizmettir.
Uygulama ve şantiye takibi
Ruhsatı aldınız. İnşaat başlıyor. Bir müteahhitle anlaştınız. Ustalar çalışmaya başladı. Peki, şantiyedeki ustalar, mimarın kağıda çizdiği o güzel detayları doğru yapıyor mu?
Mimarın çizdiği projeyi şantiyedeki bir kalıpçı veya demirci ustası yanlış yorumlayabilir. Bu yüzden mimarlık ofisinin şantiye takibi yapması gerekir. Buna “uygulama denetimi” denir.
Mimar, belirli aralıklarla şantiyeye gelmeli. Yapılan işleri kontrol etmeli. Projeye uygun mu diye bakmalı. Bir hata varsa anında müdahale etmeli. Bu hizmeti almazsanız, kağıt üstünde harika duran eviniz, uygulamada bambaşka bir şeye dönüşebilir. Mimarlık ofisiyle yapacağınız sözleşmeye şantiye denetiminin de dahil olup olmadığını mutlaka yazın.
Tint Mimarlık Olarak Biz Ne Yapıyoruz?
Biz Tint Mimarlık olarak Ankara Çayyolu’ndayız. Bizim işimiz mimari ve kentsel tasarımdır. Ofisler, evler ve villa projeleri yapıyoruz. Çevre düzenlemesi de işimizin bir parçası.
Bizim için bir yapının güzel görünmesi yetmez. Kullanışlı, sağlam ve uzun ömürlü olması da gerekir. Biz yapılarımızı bu düşüncelerle tasarlarız. Merkezde her zaman o yapıyı yaşayacak insanlar durur.
İşe başlamadan 3 boyutlu çizimler hazırlarız. Eviniz bitince nasıl duracak, bunu en başta görürsünüz. Tüm masrafları net bir şekilde hesaplarız. Yaptığımız her işi size raporlarız. Bizimle çalışanlar sürpriz yaşamaz.
Ankara dışında İzmir, Eskişehir ve Muğla’da da çalışıyoruz. Buralarda da modern ve özgün yapılar tasarlıyoruz. Hayalinizdeki mekanı birlikte gerçeğe dönüştürmek için bizimle konuşabilirsiniz.