Galeri
İletişim Bilgileri:

Alacaatlı Mahallesi Park Caddesi 15/1 Çayyolu/Çankaya ANKARA

0312 353 59 59

hello@tintmimarlik.com

Bizi Takip Edin

Aksesuarlar İç Tasarımın Anahtarıdır

Evinizin iç dekoru için kapsamlı bir plan oluştururken ve uygularken aksesuarlar en büyük yardımcınız olacaktır. Mobilya seçiminde ve aksesuar kullanımında dikkat etmeniz gereken birkaç temel tasarım noktaları vardır. Her dokunuş, dokunduğunuz her odada yarattığınız ambiyans ve bütünsellik  üzerinde büyük bir etki yapacaktır.

1. Uygun Bir Oda Seçme

Odanızın işlevi, boyutları, tavan yüksekliği ve aydınlatma kaynakları gibi tüm ayrıntıları göz önünde bulundurun. Tüm bu parametreler, odanın dekorasyon olanaklarını tanımlamaya hizmet edecek ve bunları gerçeğe dönüştürme olanaklarını keşfetmede yaratıcılığınıza meydan okuyacaktır.

2. İç Mekanlarda Mobilyaların Konumlandırılması

mobilya

Yeni dekore edilmiş odanız veya odalarınız için gerçekten çekici bir görünüm ve his elde etmek için yenilikçi, şık bir o kadar sade mobilyalar önemli bir bileşendir. Ev çalışmanız, ofisiniz için şık bir kanepe, huş ağacından bir karyola, cam yemek masası veya modern, profesyonel görünümlü bir masa, odanın stilini ve işlevini daha da tamamlayıcı olacaktır.

3. Odanızı Aksesuarlarla Tamamlayın

Yaygın bir inanışa göre, “Hayat ayrıntılarda gizlidir” şeklindedir. İç dekorasyon alanında da, bu özellikle geçerlidir. Bir odanın dekorunun son rötuşları, büyük ölçüde duvar sanatı, heykeller, tasarımsal kilimler, halılar ve örtüler, zarif vazolar ve dekoratif kaseler veya zarif çiniler veya ilginç biblolarla dolu vitrinler gibi aksesuar parçalarıyla ilgilidir. Aksesuarlar, bir odayı sıcak ve davetkar veya ciddi hissettirebilir. Zarafet veya mizah önerebilir, çevreleriyle keskin bir tezat oluşturabilir veya onları tamamlayabilirler. Doğru aksesuar dengesine sahip bir oda, herhangi bir odanın görünümünü güzel bir şekilde tamamlarken, ona benzersiz bir kişilik ve stil kazandıracaktır. 

Dekorasyonda Bitkilerin Kullanımı

Cansız bir iç mekandan bıktınız mı? Ya da belki odanız ilk renk cümbüşüne hazır boş bir tuvaldir.

En iyi iç mekan bitkileri, doğru miktarda entrika ekleyebilir . Bunlar serbest biçimli ve organik, ancak temiz ve heykelsi bir ortam yaratır. Saksı bitkilerinin neyse ki ömürleri kesme çiçeklerden çok daha uzundur. Ancak bir odanın tasarımında bitkiler düşünüldüğünde, dikkate alınması gereken birkaç şey vardır.

Bitkinin içine girdiği kabı bir mobilya gibi düşünmelisiniz.  Bu kap yani saksı İç mekanla uyumlu olmalı. Saksı dışına sepet kullanmanız da ayrı bir hava katacaktır.

Öneri İçerik: Peyzaj Mimarlığı Konseptleri

Birbiriyle Uyumlu Bitkileri Bir Araya Getirin

merdiven altı bitki

Bitkileri birbiriyle uyumlu şeklide konumlandırmak oldukça önemli. Bitkiler, doğal olarak büyüdükleri şekilde gruplandırılmalıdır. Bir kaktüsün yanına eğrelti otu koymak istemezsiniz. Dahası, birlikte büyüyen bitkiler benzer ihtiyaçlara sahip olacak ve bu da hem bitkiyle ilgilenenin işini kolaylaştıracak hem de görsel bütünlük oluşturacaktır.

Bitkiyi Doğru Konumlandırın

Son olarak,  bitkinin konumu öncelikle ışık gereksinimlerine ve ardından sahibinin zevkine göre belirlenmelidir. Evinizin hangi alanında kullanacağınıza karar verdikten sonra  bitkileri konumlandırmayı deneyin. Atıl köşeleri sehpa ya da masa üstlerini kullanabilirsiniz. Küçük iç mekan bitkileri için pencere pervazı ya da masa üzerini kullanabilirsiniz.

Öneri İçerik: Bahçe Tasarımı

İç Mekan Tasarımında Bitkilerin Rolü

bitki kullanımı

Çoğu insan, farkında olsun ya da olmasın, doğadan olumlu yönde etkilenir. İç tasarımda, doğanın entegrasyonu paha biçilmezdir, çünkü bitkiler bir alana sadece güzellik ve renk katmazlar, aslında fizyolojik ve psikolojik sağlığımızda da hayati bir rol oynarlar.

Öneri İçerik: Peyzaj Mimarlığı Hakkında Bilgiler

Bitkiler bize iç tasarımdaki fizyolojik ve psikolojik faydalarını vurgulamanın yanı sıra, doğayı çeşitli iç tasarım stillerine ve odalarına dahil etmek için bazı yaratıcı fikirler sunar. Dekorasyonun en önemli anahtarlarından biri olan bitkilere her alanda yer vermenizi tavsiye ederiz.

Küçük Banyo Tasarımları Nasıl Yapılmalıdır?

Küçük banyoların tasarımı zor olabilir. Bir yandan, kompakt olduklarından daha az malzeme kullandığınız için malzemelerden tasarruf edersiniz. Öte yandan, küçük banyolar cidden çok küçük olabilir ve kimse sıkışık  bir alandan hoşlanmaz. Bu yüzden profesyonel tavsiye almak sizin için en doğrusu olacaktır. Tint Mimarlık uzman kadrosu ile evinizin her alanında sizlere Mimari danışmanlık hizmeti vermekten mutluluk duyacaktır. Küçük bir banyoda neler yapmanız ya da neler yapmamanız konusundaki yazımız tam da size göre buyrun… 

Dışarı Çıkan Öğeleri Kaldırın  

kucuk-banyo-dekorasyonu

Herhangi bir odadaki çıkıntılı öğeler, küçük bir alanda arzu edilmeyen bir ağırlık veya görsel karmaşıklık hissi yaratır veya buna katkıda bulunur.  Biraz daha açacak olursak, özellikle çok dar banyolarda duvarlardan dışarı taşan herhangi bir şeyden kaçınmak gereklidir.. Örneğin dar bir banyoda Bir havlu askısı yerine kapının arkasına monte edin. Dahili tuvalet kağıdı tutucuları ve dergi rafları kullanın. Dekoratif raflardan kaçınmaya çalışın. Tüm bunlar değerli kare görüntüleri alıp götürür. 

Gökyüzü Duvar Resmi ile Açıklık Yaratın  

Gökyüzünden daha sonsuz bir görsel ne yaratabilir? Tavan penceresi takma zahmetine girmeden banyonun tavanına gökyüzünden bir parça eklemenin bir yolu var. Tasarımcı Emma Levine şu tavsiyede bulunuyor: “Uzun tavanlı küçük bir alanınız varsa, dikkat çekmek için tavanı açık maviye boyayarak küçük bulutlarla oynayın.” 

Şeffaf Duş Kabinleri Kullanın  

kucuk-banyo-modelleri

Daha fazla alan yanılsaması vermek için, armatür ve malzeme seçerken mümkün olduğunca fazla görsel dağınıklığı ortadan kaldırın. Mümkünse bypass yerine minimum donanıma ve sallanan kapılara sahip şeffaf duş kabinleri kurun. Kayarak açılıp kapanan bypass kapıları genellikle dikkat dağıtıcı bir ray ve çerçeveler içerir. Çerçevesiz kaydırıcılar daha temiz bir görünüm sunar. 

Depolama Fikirleriyle Yaratıcı Olun  

 

Her banyoda havlu, tuvalet kağıdı ve günlük bakım ve makyaj malzemeleri gibi saklama gerektiren eşyalar bulunur. Ayaklı lavabolar gibi boşa harcanan alanlar güzeldir, ancak sınırlı alanınız varsa işlevsel değildir. Havlular ve bornozlar için kapı arkası kancalarını veya küçük saç ve makyaj malzemelerini tutmak için kapı üstü keseleri düşünün. Saklama alanları için rafları duvarların içine, yerleştirin. 

Mini Banyo  

Daha küçük banyo dolapları seçin. Birçok şirket artık apartman boyutunda  Veya basit bir ayaklı lavabo veya duvara monte lavabo kullanın. Bu küçük lavaboların ve lavaboların çevresindeki alanları karıştırmadığınız sürece küçük bir banyodaki alanı düzene soktuğunuza emin olabilirsiniz.  

Doğru Aydınlatma ile Yüksek Tavan Yanılsamasını Verin 

Aydınlatma, daha büyük bir banyo yanılsaması yaratabilir. Küçük bir banyoda alanı görsel olarak geliştirmek için tasarım hilelerini aydınlatma yoluyla kullanabilirsiniz. Odanın daha büyük görünmesini sağlamak için tavanı duvar aplikleri ile aydınlatmayı deneyin. Daha yüksek tavanlar ve daha geniş alan izlenimi yaratacaktır. Dar bir oda için bir duvarı ışıkla aydınlatmak daha açık bir alan yanılsaması verecektir. 

İlgili Sayfalar:

https://www.tintmimarlik.com/portfolio/banyo/

https://www.tintmimarlik.com/portfolio/sadebanyo/

İskandinav Tarzı Mimari Hileleri

Çarpıcı İskandinav Tarzı Mimari Nasıl Oluşturulur?

İskandinav iç tasarım, minimalizm, sadelik ve işlevsellik ile karakterizedir. İskandinav tasarımı 1950’lerden beri var olmasına rağmen, bugün hala popüler bir trend olmaya devam ediyor.

Modernizm okuluna ait olan İskandinav tasarım, işlevsellik ve sadeliğe odaklanan bir tasarım hareketidir. Aynı zamanda deri, ahşap ve kenevir gibi doğal malzemelerin kullanımını da içerir. Dahası, bir İskandinav iç tasarımı genellikle doğal şekilleri, soyutlamayı ve doğal unsurların kullanımını birleştiren doğayla bağlantıdan etkilenir.

Mekanınız için bir İskandinav tasarımı yaratmak istiyorsanız, ancak bunu nasıl ortaya çıkaracağınızdan tam olarak emin değilseniz, tavsiyelerimiz tam da size göre…

Öneri İçerik: Türk Mimarisi Örnekleri

1-Tasarım Aksesuarlar ve Sıcak Hissettiren Tekstil Ürünleri

iskandinav tarz aksesuar

İskandinav bölgesindeki çoğu ülke, aşırı soğuğa sahip iklimlere sahiptir. Bu nedenle, bir İskandinav ev dekorunda sıcak tekstil kullanımı yaygındır. Bu tekstiller yün, koyun postu veya tiftikten yapılmış kilim ve halılar şeklinde olabilir. Sıcak tekstillerle aksesuarlar, özellikle kış aylarında İskandinav oturma odasını rahat ve sıcak hissettirmenin harika bir yoludur.

2-Tasarımda Basit Dekoratif Araçları Seçin

iskandinav tarz aksesuar

Belirtildiği gibi, İskandinav iç tasarımı tamamen sadelikle ilgilidir. Bu nedenle, İskandinav tarzı bir oturma odasını dekore ederken her zaman sade tasarımları olan dekoratif vurguları tercih edin. Belki de salon masanızı zarif seramik vazolarla süsleyebilirsiniz. İskandinav iç mekanınıza doku ve ince renk katmak için kanepelerinizi basit geometrik baskılara sahip kırlentler ve yastıklarla süsleyebilirsiniz.

3-Tasarım Ahşap ve Metal Kaplamaları Birleştirin

İskandinav tasarımı, ahşap unsurları yalnızca döşemede değil, aynı zamanda mobilya ve beyaz eşyada da kullanır. Bu nedenle, bir İskandinav evinin mobilyaları için genellikle ahşap sehpalar ve sandalyeler bulunur. Bununla birlikte, İskandinav tarzı dekorasyondaki son trend, metalik kaplamaların ve ahşap unsurların kullanımını birleştiriyor. Örneğin, tüm alana ışıltı ve parlaklık katmak için ahşap bir tavana bakır aplikler ve pirinç kolyeler monte edebilirisiniz.

4-Bitkiler ve Taze Çiçekler Kullanın

İç mekanınızda canlı bir renk ve güzellik unsuruna sahip olmak için İskandinav iç tasarımınıza doğal unsurlar eklemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Konu bu olduğunda, İskandinav oturma odanızı iç mekan bitkileri ve taze çiçeklerle dekore etmeyi düşünün. Aslında tasarımcılarımız, her İskandinav evinde taze çiçeklerin bir zorunluluk olduğuna inanıyor. İskandinav bölgesinde, sokaklar genellikle her renkte taze çiçekler ve laleler satan kaldırım çiçekçileriyle doludur. Bu nedenle İskandinav tasarımınız çiçek öğeleri ve taze çiçekler içermelidir.

5-Tasarımda Nötr Renklere Odaklanın

İskandinav dekoruyla ilişkilendirilen belirli bir renk paleti vardır ve buna griler, beyazlar, kahverengiler ve siyahlar dahildir. Bu nedenle, bir İskandinav oturma odasını dekore ederken, İskandinav ev tasarımınıza temiz ve yatıştırıcı bir etki yaratmak için bu nötr renklerin kullanımına odaklanın. Fuşya ve deniz yeşili gibi canlı renkler eklemeyi de deneyebilirsiniz. Tipik bir İskandinav ev dekorunda, mobilya ve dekoratif parçaların öne çıkması için duvarlar genellikle beyaza boyanır.

6-Tasarım ve İç Mekan Düzeni

İskandinav iç tasarımının en önemli özelliklerinden biri, alanın dağınık olmamasını sağlamaktır. Bu nedenle gereksiz dağınıklıktan kaçınılmalı ve depolama alanları akıllıca düzenlenmelidir. İskandinav dekoru söz konusu olduğunda, alanın daha az dağınık ve görsel olarak daha rahatlatıcı görünmesini sağlamak için “az daha fazladır” mantrası izlenmelidir.

7-Açık Renkli Parke Kullanın

açık renk parke

Duvardan duvara halı, İskandinav tasarımına hitap etmez. Döşeme genellikle doğal açık renginde veya beyaza boyanmış hafif sert ahşap malzemelerden yapılır. Lamine hafif döşeme, İskandinav tasarımınız için harika bir fikirdir. Döşeme, daha davetkar bir atmosfer yaratırken, herhangi bir İskandinav evinin daha parlak ve daha geniş görünmesini sağlayabilir. Soğuk kış mevsiminde ayak altında daha fazla sıcaklık sağlamak için banyo zeminleri ısıtmalı fayanslarla döşenebilir.

8-Sınırlı ve Büyük Pencere Kullanımı

iskandinav tarz pencere

İskandinav oturma odası daha davetkar bir alana sahip olmalıdır ve bu en iyi şekilde bol ışığın girmesine izin vererek elde edilebilir. Işığı engellememek için İskandinav tasarımında pencere uygulamaları minimum düzeyde tutulmalıdır. İskandinav dekorunuz için pencere kaplaması kullanmanız gerekiyorsa, tül perde gibi hafif kumaşları tercih edin. Dahası, geceleri ışıkların şeffaf perdelerden yansıması İskandinav oturma odanızı daha da romantik hale getirebilir.

9-Doğru Aydınlatma Önemli

İskandinav iç tasarımında aydınlatmanın kullanım şekli çok önemlidir. Aydınlatma bir yaşam kaynağı olarak kabul edilir ve İskandinav dekorunun tüm mekanda yeterli aydınlatmayı sağlamak için farklı aydınlatma biçimlerine sahip olması gerekir. Aydınlatma aynı zamanda bir İskandinav ev tasarımındaki havayı da belirler. Tasarımcılarımız, duvar aplikleri ve sarkıt lambalar gibi endüstriyel tasarımlı modern aydınlatma kullanılmasını önermektedir. Mum ışıkları ve şamdanlar İskandinav bir oturma odasını sıcak, rahat ve romantik hissettirebilir.

10-Düşünce Şekli ve Fonksiyonellik

iskandinav tasarım

İskandinav tasarımında mobilya kullanımı söz konusu olduğunda, temiz çizgiler belirgin olmalıdır. Masalar, sandalyeler, kanepeler ve İskandinav dekorunun geri kalanı, pürüzsüz ve yuvarlak kenarlarla modern bir dokunuşa sahip olmalıdır. İskandinav tasarımı aynı zamanda yenilikçi ve işlevsel alan kullanımıyla da karakterize edilir, bu nedenle İskandinav oturma odasında çok seviyeli duvar rafları görmek yaygındır.

Öneri İçerik: Almanya Mimarisi Örnekleri

Bu on ipucunu rehberiniz olarak kullanarak, İskandinav iç tasarımının sadeliği, güzelliği ve işlevselliğini bir araya getiren çarpıcı bir alan yaratmanız mümkün. Evinizin herhangi bir alanı için İskandinav tasarımı uygulama konusunda daha fazla yardıma ihtiyacınız varsa, Tint Mimarlık uzman ekibimizle hizmetinizde.

The Sims!

Bugün de sizlere değişik bir konu başlığı ile geldik.

The Sims !

Birçok okuyucumuzun hatırlayabileceğine inandığımız 2000 yılında yayınlanan Sims oyunu Maxis tarafından geliştirilen ve Electronic Arts ile gerçeğe taşınan stratejik yaşam simülasyonu video oyunudur. Oyunda tıpkı biz insanlar gibi acıkan, iş arayan, parklarda oynayan, yaşına göre eğitim görüp sonrasında meslek sahibi olan kurgusal mahallelerde yaşayan Sim adı verilen sanal bireyler bulunmaktadır.

2000 yılında oyun ilk çıktığında pek fazla tat verir durumda olmamasına rağmen birçok bilgisayar oyunu ile kıyaslandığında oyun içinde oyuncuya çeşitlilik sunulabilmesi sebebiyle tercih sebebi olmuştur.

sims 1 village

Görselde göründüğü gibi oyun sağlayıcının oluşturduğu mahalle içinde oyuncunun oluşturduğu evler bizim yaşam alanımız oluyordu.

2004 yılında 2.si yayınlanan Sims oyunu bu sefer çok daha büyük bir kitleye ulaşmayı başardı.

sims 2

Bunun sonucunda Sims 2 ile birlikte yaptığımız evler çok çok daha fazla gelişti. Simler evlenebilmeye, market ve kıyafet alışverişine gidebilmeye, partiler yapabilmeye başladı. Kısacası oyunumuz çok daha gerçekçi bir hal aldı.

sims 2 ev

Yalnız unutmayın bu evleri ancak paranız varsa inşa edebilirsiniz 🙂 Tıpkı gerçek hayat gibi. Neyse ki hilelerimiz var. Para hilesini sizler için yazının sonuna ekleyeceğim. Belki hala içimizde Sims oynamak isteyenler olabilir 🙂

Oyunu oynarken siminizin yangından, açlıktan veya elektrik çarpmasından ölebileceğinizi lütfen unutmayın. Evinize de çok büyük ihtimalle hırsız girecek ve sosyal hizmetler de bebeğinizi alıp götürecek.

Bu nedenle biz en zevkli olan kısım yani ev yapımından oyuna devam ediyoruz.

5 yıl sonra yani 2009 yılında yayınlanan Sims 3 oyununa ve Pets paketine sahipsek artık evcil hayvanımız olabiliyor ve seyahat paketiyle de bir sürü ülke görebiliyoruz.

Evlerimiz de bir hayli gelişmiş oluyor tabi.

sims 3 ev

Sims 1 ve 2’den ne kadar da farklı olduğunu görebiliyorsunuz değil mi?

Ah o açıklıklar, galeri boşlukları 🙂 Artık sizlere açıklamam gereken bir şey varsa o da benim mimar olmadığım gerçeğidir. Her hafta sizlere eğlenceli ve değişik konularda yazılar yazmaya çalışma sebebim sitemizi inceleyen herkesin mimar olmadığı bilincinde olmamız ve her okurumuzun mümkün olduğunca eğlenirken aynı zamanda kendinden bir şeyler bulabilmesini sağlamak. Ayrıca mimarlarımız sizlerin projelerini çizmeye ve daha çok danışanımıza yetişebilmeye çalışıyorlar. Bu nedenle yazılarımızı ben yazıyorum 🙂

Artık araba kullanabiliyor ve istediğimiz yere gidebiliyoruz. Çünkü Sims 4’e geldik ve sene 2014 J

Hafta sonları ailemiz veya arkadaşlarımızla birlikte sinemaya, tiyatroya, stadyuma maç izlemeye istediğimiz her yere gidebiliyoruz.

sims 4 ev

Evlerimizdeki değişim de inanılmaz. Tüm mobilyalarımız oldukça modernleşmiş ve hatta ileri görüşlülükle üretilmiş olduğu için günümüzde bu mobilyaların gerçeğini daha bugün yeni yeni görebilmekteyiz.

sims 4 iç mimari

Günümüzde bu tarz tasarımların yeni kullanıldığını söylemekte pek fazla haksız sayılmıyorum değil mi?

sims 4 iç mimari 2

Bu haftalık da bizden bu kadar değerli okurlarımız. Söz verdiğim gibi oyunun para hilesini buraya yazıyorum. Hileleri kullanmak için oyun içerisinde Ctrl + Shift + C tuş kombinasyonu kullanın ve motherlode yazarak 50,000 Simoleon elde edin. Ancak oyun indirme linki eklemiyorum çünkü sonra bilgisayarınıza virüs girer ters giden bir şeyler olur üzülürüm 🙂

Gerçek evinize kavuşmak için bizimle iletişime geçmeyi unutmayın, kendinize çok ama çok iyi bakın hoşçakalın sevgiler.

Tint Logo

Mayıs 17, 2021 by Tint Mimarlık 0 Comments

Dünyanın En Yüksek 3 Binası

Bizi heyecanlandıran ve herkesin dikkatini çeken yüksek binalar hakkında ne biliyoruz? İstediğimiz kadar yükseğe çıkabileceğimizin söz konusu mu? Ya da yukarı çıktıkça her şeyin daha iyi olacağı umudu mu var? Her ne ise, bizi fırtınaya sürüklemiş görünüyor. Çünkü her geçen gün daha yüksek binalar inşa ediliyor. Bizde mimarlar olarak bu eserleri ilgiyle takip ediyoruz. Gelin bu binaları mimari olarak inceleyelim.

Yüksek Binalar Neden Önemlidir?

Olayların pratik tarafına bir göz atalım. Hırsımızı, üstünlüğümüzü ve egemenliğimizi temsil etmenin yanı sıra, yüksek binalar neden önemlidir? 1994 yılında dünya nüfusu yaklaşık 5,5 milyardı. Bugün, 27 yıl sonra, nüfus yaklaşık 8 milyar kişidir. Bu, yaklaşık 100 milyon insanın yıllık büyümesine eşittir. Bunu aklınızın bir kenarına not edin.

Öyleyse, hepimizin şu ya da bu şekilde sığınağa ihtiyaç duyduğumuz ve nüfusumuz büyüdükçe dünyanın genişliği kesinlikle artmadığı göz önüne alındığında; gidecek tek yer yukarıdır. Bu nedenle yüksek binalar da ihtiyaçtan yapılmaktadır. Bize nispeten küçük bir ayak iziyle kentsel yayılmayı kontrol etme şansı veriyorlar.

En Yüksek Bina

Dünyanın En Yüksek 3 Binası Hangileridir?

Bu yazıda, bizi çok büyüleyen dünyanın en yüksek 3 binasına bakacağız. Lütfen bu listenin bugün itibarıyla olduğunu unutmayın.

1. Burj Khalife – Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri

Elbette, dünyanın en yüksek binası olan Dubai‘deki Burj Khalifa ile dünyanın en yüksek binaları listesinin başındadır. Birleşik Arap Emirlikleri dışında bir yerde bulunan; Bu 828 m (2,717 ft) yüksekliğindeki bina gerçekten görülmesi gereken bir manzaradır.

En üst katında (163. kat) olma düşüncesi, sadece onu düşünürken sizi ürpertiyor. Oradaki manzarayı hayal edin. Kendi başına bir evrenmiş gibi hissettirmiyor mu? Dubai’deki Burj Khalifa’nın bir otel, bir konut binası ve bir ofis binası olarak işlev gördüğü göz önüne alındığında; bu yeni dünyayı deneyimleme şansını yakalayabilirsiniz.

Şangay Kulesi

2. Şangay Kulesi – Şangay

Etkileyici 632m (2,073ft) yüksekliğindeki bu gökdelen, dünyanın en yüksek bükülmüş binası olma unvanını alıyor. Şangay Kulesi, 2014 yılında tamamlandığında Jin Mao Kulesi ve Şangay Dünya Finans Merkezi arasındaki yerini alarak üçlü kuleyi tamamladı. Bu mimari harikası, şehrin Lujiazui ticaret bölgesinin en önemli parçasıdır.

Neredeyse Burj Khalifa’ya dünyanın en yüksek binası için para ödülü veren Şangay Kulesi; birbiri ardına istiflenmiş dokuz silindirik bina olarak düzenlenmiştir. Bu olağanüstü tasarım, bu kuleye kendine özgü kıvrımlı görünümünü veren şeydir. Daha spesifik olmak gerekirse, dış cephesinin yükseldikçe döndüğü 120 derecelik dönüş, ona bükülme niteliği veren şeydir.

Makkah Royal Clock Tower

Son Binamız ise Mekke’de

3. Makkah Royal Clock Tower – Mekke, Suudi Arabistan

120 katlı karma kullanımlı bir site olarak işlev gören bu dünyanın en yüksek binası; ödülü dünyanın en yüksek saat kadranlı binası olarak alıyor. Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde bulunan, 2012 yılında tamamlandı. Ayrıca 601 m (1.972 ft) gibi etkileyici bir yükseklikte duruyor.

Saat kulesinin en üst kattaki unları kaplayan bir müze içerdiğini öğrenince büyüleneceksiniz. Saat Kulesi Müzesi’nin dört katından her biri özel bir konuyu temsil ediyor.

1. kat Mekke Kulesi’ni ve tasarım ve yapım sürecini gösterir. 2. kat, eski zamanlarda kullanılan zaman ölçümlerine odaklanıyor. 3. kat, atalarımızın yaşamlarını ve etkinliklerini düzenlemek için yeryüzünün, güneşin ve ayın nasıl kullanıldığını sergiler ve açıklar. Son olarak, 4. kat, mekanın özelliklerini ve içindeki gezegenleri tasvir ediyor.

Mimar Dostlarımız Hangi Filmleri İzlemeli Hemen Göz Atalım…

İşte bu yazımızdan sonra arkadaşlarınızla bu filmlerin arasından hangilerini izlediklerini konuşabilir ve karşılıklı fikir paylaşımı yapabilirsiniz.

  1. Metropolis (1927)

Yönetmenliğini Fritz Lang’ın üstlendiği 1927 yapımı filmin senaryosu Fritz Lang ve Thea von Harbou ismine aittir. Bilim kurgu ve gerilim türündeki bu film insanlığın ikiye ayrılışını konu edinmektedir. Bölünmüş toplumsal yapının bir aşk ile uzlaştırılmaya çalışılmasını gözler önüne seren bu filmde, bir tarafta yer altında makinelerle birlikte yaşam süren işçi sınıfı yer alırken diğer tarafta yönetici sınıf üst tabaka bir yaşam sürmektedir. Dönemin en pahalı sessiz sinema filmi olma özelliğine sahip olan bu filmde distopik bir şehir tasvirine yer verilir. Distopik anlam olarak, baskıcı yönetim altında temel hak ve özgürlükleri elinden alınmış olarak yaşayan toplumlara verilen isimdir.

metropolis

2) The Fountainhead (1949)

Hayatın Kaynağı anlamına gelen ABD yapımı film King Vidor tarafından yönetilmiş ve Ayn Rand’in aynı isimli kitabından uyarlanmıştır. Mimarlığın toplumdaki yerini izleyenlere göstermek isteyen Rand bunun için elinden gelen herşeyi yapıyor ve filmde birçok modern mimari örneği yer alıyor.

the fountainhead

3) Mon Oncle (1958)

1949 yılında The Fountainhead ile yüceltilen modern mimari, 1958 yılında Mon Oncle ile adeta eleştiri yağmuruna tutuluyor. Fransız-İtalyan ortak yapımı olan bu filmde eski yapılar ve yeni oluşumlar arasındaki değişimlerin insanlardaki ve yaşamlarındaki etkisi komedi türü örneği olarak izleyene yansıtılıyor.

mon oncle

4) Playtime (1967)

Yazarı Mon Oncle filmi ile aynı yani Jacques Tati olan bu filmde tüketim kavramına düşkünlük, modern hayatın stresi, kullanışsız uzay çağı teknolojisi ve yüzeysel ilişkiler baş göstermeye ve işlenmeye başlıyor. Ne kadar da tanıdık konu başlıkları değil mi? Bu demek oluyor ki tam 54 yıldır kendini tekrar eden bir yaşam döngümüz var.

playtime

 

5) Blade Runner (1982)

Ridlet Scott tarafından yönetilen film dönemin geleceğinde, 2019 yılında Los Angeles’ta geçer. Distopya haline gelmiş olan eski ihtişamlı Los Angeles artık yıkık bir sanayi kentidir. Yeni olan herşey eskinin üzerine inşa edilmiş ve gittikçe çoğalan katmanlardan oluşan bir kent ortaya çıkmıştır.

blade runner

6) The Belly Of An Architect (1987)

Olayların Amerikalı bir mimarın İtalya’ya gitmesiyle başladığı bu filmi yazan ve yöneten Peter Greenaway’dir. Filmde sıklıkla gördüğümüz yuvarlak formlar, mimarın tasarlayıp bir türlü gerçeğe dönüştüremediği hayali küresel yapıları temsil etmektedir.

the belly of an architect

7) Inception (2010)

Geldik benim favori filmime. Christopher Nolan tarafından yazılan ve yönetilen filmde mimarlık yalnızca merkezi bir tema değildir. Bu filme göre mimarlık filmdeki tüm kahramanların hayallerine, zekasına ve tasarlama yetisine göre değişip gelişebilir. Filmde her zaman yeni mekanlar hayal etmek zorunda olan mimarımız adeta ufkumuzu genişletmektedir.

inception

Bu haftalık da bizden bu kadar sevgili okurlarımız. Önümüzdeki hafta yine yeniden yepyeni ve enteresan olması için çabalayacağımız bir yazıda görüşmek dileğiyle hoşçakalın. Bizlere yazılarımız hakkında fikir ve görüşlerinizi belirtmek ister, ben bu hafta şunun hakkında bilgilenmeyi diliyorum derseniz bize ışık tutabilirsiniz. Sizler için araştırıp klavyeye tuşlamaya devam ederiz 🙂 Hoşçakalın.

tint ankara mimarlık ofisi logo

Mayıs 3, 2021 by Tint Mimarlık 0 Comments

Görülmeye Değer 5 İkonik Mimari Yapı

Tint ailesi olarak bu hafta da inanılmaz ilgi çeken bir konu ve yapılarla geldik size. Buyurun 5 İkonik Mimari Yapı hadi başlayalım.

1) Lotus Bahai Tapınağı:

19. yüzyılda Bahaullah tarafından İran’da kurulan tek tanrılı ve tüm insanlığın ruhani birliğini savunan Bahailik inancına mensup bugün günümüzde 5 milyonun üzerinde Bahai mevcuttur.

Hindistan Yeni Delhi’deki Bahai Tapınağı’nın mimarı ise İranlı Bahai Fariborz Sahba. Tapınağın tasarımının 2 buçuk yılda tamamlanabilmesine karşın yapı inşasının tamamlanabilmesi tam 9 yıl sürmüştür. Tapınak ismini saflığı ve kutsallığı temsil edildiğine inanılan Lotus çiçeğinden alır ve görünüm olarak adeta yaprakları açmış bir Lotus çiçeğini andırır.

Bugüne kadar 70 milyondan fazla ziyaretçi sayısına ulaşan ve 105 bin metrekare alan üzerine kurulu olan bu tapınak pek çok mimari ödül kazanmıştır.

bahai

2) Sidney Opera Binası

Sırada Avustralya’nın en eski yerleşim merkezlerinden biri fakat buna karşın ülke başkenti olmayan Sidney’de bulunan ve Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Danimarkalı mimar Jørn Utzon tarafından tasarlanan ve Utzon’a 2003 Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazandıran Sidney Opera Binası var. 580 adet beton ayak tarafından yerin 2222 metre altına inilerek tutulan 160 bin ton ağırlığındaki yapı ortalama olarak her yıl 8 milyon insana ev sahipliği ediyor.

sidney

3) Eyfel Kulesi

10.100 ton ağırlığında olan inşası 2 yıl 2 ay süren ve yapımında 23 bin işçinin çalıştığı Fransız Devrimi’nin 100.yıl dönümü kutlamaları için geliştirilen Eyfel Kulesi. 1889 Dünya Fuarı’nın girişi olarak yapılan kule iki muhteşem inşaat mühendisi Maurice Koechlin ve Émile Nouguier tarafından tasarlanmış ve Gustave Eiffel tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüz Fransa’sının sembolü haline gelen Eyfel Kulesi yılda yaklaşık 6 milyonu aşkın ziyaretçi tarafından hayranlıkla izleniyor.

eyfel

4) Empire State Binası

Jay-Z ve Alicia Keys’in şarkısına ve daha bir çok sanatçıya ilham olan dünyanın en yüksek binası olma özelliğini hala kendinde tutan Empire State binası. Şarkı da bina gibi inanılmaz güzel bu arada dinlemek isteyen okurlarımız için linkini yazımıza ekliyorum. Binanın bir özelliği de bulunduğu konumdan yüksekliği sayesinde kendisine 80 mil mesafede olan 5 ABD eyaletini de ziyaretçilerine gösterebiliyor oluşu. 50 eyaletten oluşan Amerika Birleşik Devletleri’nin 5 eyaletini görebilmek için Empire State Binası’nın en yüksek katına çıkmanız yeterli. Unutmayın sadece 102.kata kadar çıkabilirsiniz. 103.kata ulaşmak için benim gibi devlet tarafından verilen özel izninizin olması gerekiyor. 🙂

 

empire

5) Notre Dame Katedrali

Evet sevgili okurlarımız hem sizler hem de kendimiz için yine asla üşenmedik ve araştırdık. Öncelikle Katedral ne demektir ordan başlıyoruz, birlikte öğreniyor, zaten biliyor isek bilgimizi tazeliyoruz. Piskoposluk makamı bulunan büyük kiliseye katedral deniyor. Aklımıza hemen bir çağrışım sonrası başrollerini Türkan Şoray ve Haluk Bilginer’in paylaştığı Tatlı Hayat dizisindeki İhsan’ın Rum komşusu Yorgo’ya her sinirlendiğinde piskopos dediği geliyor. İhsan bey gerçek anlamını kastederek mi söylüyordu bilinmez ancak piskopos bazı Hristiyan kiliselerinde bulunan ve bir bölgenin başpapazı olan din adamına deniyor.

notre

Seine Nehri’nin kıyısında yer alan Paris’in Meryem Anası anlamına gelen Notre Dame de Paris, Paris Başpiskoposu’nun resmi makamı olan Katolik Katedrali. 1163 yılında yapımına başlanan Katedralin inşası 1345 senesinde tamamlanmış. Tamı tamına 182 yıl… 19. Yüzyıl şehir planlamacıları tarafından bakımsız olması gerekçesiyle yıktırılmak istenen katedrali kurtaran Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu isimli romanı oldu. Bu romanla katedralin yıkılmasına engel olmak isteyen ve bunu başaran Hugo aynı zamanda kampanya başlamasını sağlayarak yapının yenilenmesinde başrol oynadı.

Öneri İçerik: Dünyanın En Yüksek 3 Binası

Öneri İçerik: Türkiye Mimari Örnekleri

Bu haftalık da bizden bu kadar değerli Tint Mimarlık okuyucuları. Keyifli sohbetimize devam etmek ve dinamik ekibimizle tanışmak için hemen bizimle iletişime geçin ve mutlu olun 🙂

 

Büyük Mısır Müzesi…

Ankara mimarlık ofisleri arasında öncü olan Tint Mimarlık bu hafta yine son derece güncel ve merak uyandıran Mısır Müzesini inceliyor.

Büyük Mısır Müzesi…

mısır 1

Geçmişi tanımak, anlamak ve geleceğe yön vermek için arkeolojiye olan ihtiyacımız tartışılmaz bir gerçek. Dünyanın sayılı arkeoloji müzeleri arasında yer alan Kahire’deki Mısır Eski Eserler Müzesi, kusursuz şekilde düşünülmüş ve düzenlenmiş bir törenle İrlanda’nın ünlü mimarlık firmalarından biri olan Heneghan Peng’in imza attığı Giza’daki yeni binasına taşındı. 18 Mısır firavunu ve 4 Mısır kraliçesine ait mumyanın da taşındığı bu yeni müze 50 bin M² büyüklükte olup içerisinde 100 bin sıradışı tarihi eser barındırıyor.

mısır 2

Günümüzden tam 3000 yıl önce Mısır’ı yöneten Tutankhamun’un tüm hazineleri ilk kez bu müzede bir arada sergilenebilecek ve ayrıca dünyanın her yerinde tek bir medeniyete adanmış en büyük müze olma özelliğine sahip olan Büyük Mısır Müzesi, Hanedan öncesi ve Eski Krallık, Orta Krallık, Yeni Krallık ve Grekoromen olarak 4 bölüme ayrılıyor.

tutankhamun

Müzenin tasarımını yapacak olan mimarlık şirketinin belirlenebilmesi için Mısır hükümeti tarafından uluslararası bir yarışma düzenlendi ve bu yarışmayı 2003 yılında Heneghan Peng kazanarak yaklaşık 300 kişilik bir ekiple bugün hayranlık uyandıran Büyük Mısır Müzesi’nin tasarımını tamamladı. Bu eşsiz tasarımın bir özelliği de hem vadide hem de platoda konumlanarak bu iki bölgeyi birbirine bağlayabilmesidir. Gündüzden geceye değişen büyük yarı saydam taş cephesi bizlere mimarlığın sınırsız olduğunu ve gözleri kamaştıran eserler yaratarak istediğimiz alana nasıl insan trafiği çekebileceğimizi gösteriyor. Genel olarak yapıyı inceleyecek olursak tasarımın çerçevesi alandan üç tane birbirine komşu piramide doğru uzanan bir dizi görsel eksen tarafından oluşuyor.

mısır 3

 

Katmanlı yapısı sayesinde her ziyaretçi müzeye girdiği andan itibaren görkemli ve devasa bir avludan geçerek tüm galerileri içinde barındıran plato seviyesine çıkan büyük bir merdivenden çıkıyor ve bu plato seviyesinde her bir müşteri piramitleri müzenin içinden görebiliyor. 2021 yılının orta döneminde açılması planlanan Büyük Mısır Müzesi’nin açılış töreni ve ziyaret tarihleri merak konusu…

tint ankara mimarlık ofisi logo

Nisan 12, 2021 by Tint Mimarlık 0 Comments

Dekonstrüktivizm Nedir?

Bu hafta konumuz yapısal analiz anlamına gelen Dekonstrüktivizm . Günümüzde ve özellikle ülkemizde farklı mimari yapılar görmeyi çok özledik. Bu nedenle siz değerli okuyucularımızla birlikte yapısal analiz kuramının benimsenerek oluşturulduğu mimari yapıları ve bu anlayışı benimseyerek tasarımlarına yön veren mimarlardan birkaç tanesini incelemek istiyoruz. Hadi başlayalım…

Öncelikle söylemesi ve yazması benim için çok azıcık, sadece birazcık zor olan Dekonstrüktivizm kelimesinin ve olgusunun anlamına göz atalım.

dekonstrüktivizm kavramı

1980’lerin sonlarına doğru postmodern mimarinin hemen sonrasında ortaya çıkmış olan Dekonstrüktivizm ilk olarak Jacques Derrida tarafından bulunmuş ve yapısöküm felsefesi olarak adlandırılmıştır. Düşünce tarihinin en üretken filozoflarından biri olan Derrida’nın en önemli buluşu şüphesiz yapısöküm (dekonstrüksiyon) olarak bilinen metin okuma stratejisidir.

Yepyeni bir oluşum yaratan yapısal analiz nicelik olarak yapılmış olanı söküp tekrar farklı bir biçimde birleştirme prensibi üzerine kurulmuştur. Ancak Derrida, dekonstrüksiyon tanımını mimari akım olarak ileri sürmemiş ve bu ileri sürüm Philip Johnson, Mark Wigley ve Peter Eisenman tarafından gerçekleştirilmiştir.

Mimari tasarımda elde edilmek istendiği zaman bu yaklaşım, yapıyı oluşturan mimari ne kadar unsur varsa bütünlüklerinin parçalanması ve aslında yüzeylerle birlikte yüzeylerde yapılan oyunlarla elde edilen dış cephede dik olmayan köşelerin konveksiyonel halde kullanımı sonucunda ulaşılabilir.

dekonstrüktivizmin doğuşu

Birçok mimari akımda olduğu gibi bu akım da kendinden önceki baskın formları reddederek doğmuş ve var olmaktadır. Dekonstrüktivist akımın en büyük ve bilinen temsilcilerinden bir tanesi Frank Gehry’dir.

1928 yılı Toronto doğumlu olan Gehry 1954 yılından itibaren adını ve tasarımlarını duyurmaya başlamış günümüzde Kaliforniya’da yaşayan ve halen Dekonstrüktivizm dediğimiz zaman en çok feyz alınan mimarlardan biridir.

dekonstrüktivizm mimari

Bir diğer incelemek istediğimiz ve hayranlıkla tasarımlarını feyz aldığımız Dekonstrüktivitizmi benimsemiş olan 1950 yılı Bağdat doğumlu ünlü mimar Zaha Hadid. İlk başlarda çığır açan ve kalıpların yıkıldığı tasarımlarının çoğu inşa edilemeyen Hadid, daha sonrasında pek çok uluslararası ödüle layık görülmüş ve projeleri hayata geçirilmiştir. Ülkemiz için İstanbul-Kartal Kıyı şeridi düzenlemesi ve kentsel dönüşüm tasarlayan Zaha Hadid 2016 yılında geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını yitirmiştir.

mimaride dekonstrüktivizm nedir

Dekonstrüktivizm hakkında daha fazla bilgi alabilmek ve bu tarz mimari yapılara kavuşabilmek için Ankara Mimarlık şirketleri arasında öncülük eden şirketimizle ve mimarlarımızla hemen iletişime geçebilir, hayalinizden çok daha fazlasına kavuşabilirsiniz.

Öneri İçerik: https://www.tintmimarlik.com/kubizm-dogusu-ve-mimari-iliskisi/

Dekonstrüktivizm Mimari Nedir? 

Dekonstrüktivizm mimari, 1980’lerde ortaya çıkan ve pek çok kişinin dikkati çeken bir mimari akımıdır. Yapıyı meydana getiren unsur bütünlüğün bozularak, dış cephede meydana getirilen çeşitli hareketliliklerdir. 

Dekonstrüktivizm Özellikleri Nelerdir? 

Sıra dışı ve hayal gücünü zorlayan tasarımların yer aldığı dekonstrüktivizm akımının özellikleri ele alındığında dik açılı olmayan köşelerin yamultulması ön plana çıkar. Yapılanı söküp yeniden birleştirme unsurunu içerir. Görsel açıdan dikkat çeken bu akıma iş, eğlence ve alışveriş merkezlerinde rastlanır.

 

Hemen Ara